Mesleğe yeni başlayan öğretmen konuşması
 

SAYIN KAYMAKAMIM, DEĞERLİ MİSAFİRLER VE SAYGI DEĞER MESLEKTAŞLARIM!
Bugün bu kutlu günde benim gibi mesleğinin henüz ilk yıllarında, heyecanları yüzlerinden okunan bir grup genç meslektaşım adına -açıkçası pekte haddim olmayarak- bir konuşma yapmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Böyle güzide bir topluluğun karşısına çıkmanın beni heyecanlandırdığını da sizlerle paylaşmak isterim.

Değerli Misafirler,
Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu değişim doğal olarak eğitim ve eğitim ile ilgili unsurları da etkilemektedir. Eğitim artık durağan bir süreç olmaktan çıkmış, sürekli sorgulanması gereken dinamik bir süreç haline gelmiştir. Öğrenciye devamlı bilgi yüklemesi yapılan klasik eğitim anlayışı artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu anlayış yerine bireye değişen durumların gerektirdiği bilgi ve becerileri kişisel çaba ile öğrenebilme ve öğrendiklerini yaşamın özel durumlarına uygulayabilme yeteneğinin kazandırıldığı yeni bir eğitim anlayışı gelişmiştir. Öğrenciye öğrenmenin öğretildiği bu eğitim anlayışı beraberinde yeni bir öğretmen modelini de getirmektedir.

Yeni öğretmen modelinde öğretmen öğrencilerini ayrı ayrı bireyler olarak görür ve değer verir. Her öğrencinin ayrı bir dünya olduğu, topluma mutlaka kazandırılması gereken bir cevher olduğu bilinciyle öğrenciye yaklaşır. Öğrencilerin kalplerini kazanma adına, onlara bir şeyler öğretme adına her fırsatı değerlendirir.
Yeni öğretmen modelinde öğretmen mesai kavramının dar kalıplarını kırmak zorundadır. Öğrencilerinde geliştirmek istediği kişilik özelliklerini kendi davranışlarında göstermesi gerektiğini bilmeli, kendi yaşamadığı şeyleri öğrencilerine anlatırken utanacak kadar civanmert bir kişilik sahibi olmalıdır.

Yeni öğretmen modelinde öğretmen her zaman sorunun değil çözümün bir parçasıdır. Olmazların, yokların, imkânsızlıkların içerisinde dahi Mustafa Kemaller, Fatihler, Mimar Sinanlar yetiştirmeyi kendisine vazgeçilmez bir hedef olarak görmelidir.

Yeni öğretmen modeli aynı zamanda bir Mustafa Kemal modelidir. Yüzyıllardan beri süregelen yanlışlıklar karşısında bile onun gibi dimdik durabilmenin hikâyesidir. Onun dün kara tahta başında başlattığı eğitimdeki yenileşme hareketini bugün bilgisayar ekranı karşısında devam ettirebilme şuurunda olmaktır. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır sözünü okuduğunda sınıfta bir öğrenciyi değil top yekün bir milleti eğittiğini, bir milletin ruh dünyasına şekil verdiğini bilecek kadar geniş bir vizyon sahibi olmanın ifadesidir.

Değerli Misafirler,
Buna yürekten inanıyorum ki, bugün ben ve arkadaşlarım öğretmenliğe aday olmanın yanı sıra bir milletin geleceğini değiştirmeye aday olduğumuzun bilincindeyiz.
Bu duygularla hepinizin öğretmenler gününü kutluyor, saygılar sunuyorum…

Öğretmenler günü Emekli Öğretmenler adına tören konuşması 
Bir öğretmen için meslekten ayrılış ”dünyanın bütün çiçeklerinden kopmuş, bütün güzelliklerini görememek demektir. Şimdi daha iyi anlıyorum ki;
” Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Bütün çiçeklerini getirin buraya
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün çocukları getirin buraya’
Diyen son nefesini veren bir öğretmen, dünyanın en güzel şiirini yazmış olsa gerek.

Her doğan güneşin bir batışı vardır, tıpkı insan hayatı gibi. Hiç silinmeyecek anılar, hayaller bırakarak, sevdalar taşıyarak. Bu kutsal mesleği bizden sonraki öğretmenlere devretmenin mutluluğunu yaşıyorum. İnanıyorum ki bu meslekten bir (Ahmet burda kendi isminiz olacak) ZOR ayrılır, binlerce (Ahmet) ZOR’a bayrağı devrederek. Bunu ölümsüzlerştireceğiz.

Öğretmenin en büyük tutkusu çocuk sevgisidir. Bu makam önce çocuk sevgisiyle filizlenir. Onların en büyük mutluluğu öğrencilerini hayata atılmış, ülkesine yararlı bir insan olarak görmelidir. Onlar öğrencilerinin gözünde çağlayan bir pınar gibidir. Bazen kızgın, bazen berrak bazen serin, ama hep sevgi doludur.

Ne mutlu bana ki böyle kutsal bir mesleğe yıllarımı verdim. Öğrencilerimin umutları umudum, sevinçleri sevincim oldu

Sevgili Meslektaşlarım
Yollarımız hiçbir zaman ayrılmayacak, yüreğimde hep öğrencilerim, okulum ve siz değerli arkadaşlarım olacaksınız.

Başta ebediyete göç etmiş Baş Öğretmen Atatürk olmak üzere Aziz öğretmenlerimi rahmet, minnet ve şükranla anarken, emekli olan meslektaşlarıma, mesleğe yeni atanan genç arkadaşlarıma ve tüm eğitim camiasına sonsuz başarı ve mutluluklar diliyorum.
Hepinizi bu duygu ve düşünceler içinde sevgiyle selamlar, saygılar sunarım.

Örnek bir Emekli Öğretmen konuşması

24 KASIM ÖĞRETMENLER DUYGUSAL GÜNÜ KONUŞMA METNİ
Bilgi sunağını bir güneş gibi aydınlatan, çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğin mimarlarına dönüştüren değerli öğretmenim,
Bugün sizin gününüz! Sevilmenin ve hatırlanmanın mutluluğuyla dolsun yürekleriniz! Evet belki bugün sizin için önemli bir gün; ama biliyorum ki size sevgiyle ve minnetle bakan bir çift minik gözü görmek, öğrenme hevesiyle yanıp tutuşan küçük dimağları hissetmek sizin için daha büyük bir sevinç kaynağı!
İşte bu yüzden sizin ve kendim için, bilgi susuzluğu hiç dinmeyecek genç bir nesil ve eğitimi uygarlaşmanın en önemli unsuru sayan bir devlet anlayışı diliyorum.
Günümüzü bir şiirle renklendirmek istiyorum.

ÖĞRETMENLİK
Bir dildir öğretmenlik! Kitap gibidir öğretmenlik!
Her sözünde bir sevgi ifadesi, Elinden bir türlü düşüremediğin,
Her kelimesinde derin bir anlam yatan, Her sayfasında mutluluğu bulduğum,
İyiliği, doğruluğu ve güzelliği anlatan. Masal diyarlarında sürüklendiğin.

Bir köprüdür öğretmenlik! Bir tutkudur öğretmenlik!
Eğitimi ve öğretimi bağlayan, Asla kopamadığın ve kopamayacağın,
Üzerinden bazen bilgi Ona sımsıkı sarılmışçasına
Bazen de sevgi geçen. Ve bir daha bırakamayacağın.
Öğretmenliğin yaşamınızın vazgeçilmeyen tutkusu olmayı sürdürmesi dileğiyle öğretmenler gününüzü kutluyorum.

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KONUŞMA METNİ
Öğretmek, öğretebilmek gibi insanı ve insanlığı yücelten bir eylemin öncüleri,
Sizler bilimin, sanatın, aydınlığın, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, kısacası insanı insan yapan tüm değerlerin yaratıcısı, yansıtıcısı ve yaşatıcısı olanlarsınız. Ve eminim ki bir değer yaratmak için verdiğiniz tüm emekleri sevgiyle ve özveriyle yerine getiriyorsunuz.
Öğrenmek ve öğretmek bu dünya var oldukça önemini koruyacak ve öğretmenlik kutsal bir sanat olmayı daima sürdürecek. Görevinizin her anını bu farkındalığın yarattığı bilinçle, hazla ve coşkuyla sürdürmeniz dileğiyle öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Sözlerime Fazıl Hüsnü DAĞLARCA’nın “öğretmen”i anlatan o güzel dizeleriyle devam etmek istiyorum:

ÖĞRETMEN
A’dan başlar aydınlık,
Bir taş koyar temele bütün yapılarda öğretmen.
Soluğudur düşüncenin buğdaydan yalaza dek
Yeryüzünde ne varsa ondan gelmedir,
Yeryüzü ile el ele öğretmen

Göz gözdür o, uzakları görürüz
Ağızdır o, türkü söyleriz haykırırız günlerden.
Ulaşırız erdem üstüne, gelecekler üstüne biz hep
Çizer büyük değirmisini
Uç olur da gergele öğretmen.

Hey hey, burası bir dağ köyü, kurda kuşa
Bırakılmış göğün kıyısına bırakılmış
83 toprak ev, 83 acı duman,
Çoluğuyla, çocuğuyla 415 karanlık
Kurtulacağız, el ayak kurtulacağız,
Bir okul yapıla, bir gele öğretmen.

Bir ışık, bir ışık daha,
Gecelerin içindeki ejderlerle dövüşür
Nice istemeseler de, nice önleseler de,
Uyandırır toplumunu
İyiye, doğruya, güzele öğretmen.