Kanko konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; “Kaymakamlık ve müftülüğün el ele vererek okulları birer eğitim yuvası olmaktan çıkarıp adeta bir camiye dönüştürme çabası, laik eğitim sistemine doğrudan bir müdahale niteliği taşıyor. Eğitim, dini inançlardan bağımsız, herkese eşit mesafede duracak şekilde verilmelidir. Bu tür dini dayatmalar çocukların özgür düşünme yetilerini köreltir ve eğitimdeki çeşitliliği yok eder.

Okul müdürü, okul forması giyerek örnek oluyor Okul müdürü, okul forması giyerek örnek oluyor

LAİKLİK İLKESİNE AÇIKÇA MEYDAN OKUMAKTADIR
Milli Eğitim Bakanlığı, müftülük ve kaymakamlık, ülkenin eğitim sistemini dinamitlemeyi bırakmalı ve kendi asli görevlerine dönmelidir. Bu kurumların amacı bilimsel eğitimi güçlendirmek değil, Afganistan ve İran modellerine benzer bir eğitim sistemi yaratmaktır. Türkiye’nin geleceğini karanlık bir eğitim sistemine sürüklemeye çalışan bu anlayış, laiklik ilkesine açıkça meydan okumaktadır.

OKULLARIN DİNİ PROGRAMLARA ALET EDİLMESİ...

Laiklik sadece bir ilke değil, Türkiye’nin eğitim sisteminin temel taşıdır. Okulların dini programlara alet edilmesi, bu temel prensibe büyük zarar vermektedir. Eğitim, dini inanışlara dayandırılmadan, her bireyin özgürce gelişebileceği bir alan olmalıdır” ifadelerini kullandı.