Memur-Sen Genel Başkanı katıldığı bir TV programında belediyede çalışan üyelerinin baskı ile istifa ettirildiğinden hareketle, sendikal ahlak vurgusu yapmış, konfederasyonumuzu da itham etmiştir. 17 yıldır ahlaksızlığın kitabını yazanların siyasi konjonktürü fırsata çevirip her türlü baskı, tehdit, şantaj yollarını kullanarak üye sayısını 40 binden 1 milyona çıkaranların ağzında ahlak kelimesi eğreti durmaktadır. Türkiye Kamu-Sen 27 yıllık sendikal geçmişinde hukuk dışı hiçbir yola sapmamış, hiçbir çıkar uğruna gayri ahlaki yollara başvurmamıştır. Yıllardır, yetkili olduğu halde hiçbir kazanıma imza atamayan sendikacılığa artı değer katamayan bu zavallıların sendikal ömürleri sona yaklaştıkça ahlaki değerleri hatırlamaları hukuktan bahsetmeleri ahlak dışı yollarla üye kaydeden her sendika için ibret vesikası olmalıdır. Memur-Sen her türlü hukuksuzluğa başvurarak sendikal alanı pervasızca kirletirken biz, “Hukuk bir gün herkese lazım olacak” diyorduk. Kamu çalışanları nihayet gerçeği görmüş, baskılardan bunalmış ve Memur-Sen’e “Artık yeter” demiştir. Sendikacılık yapmadan baskının, şantajın alasını yapanlar, şimdi çöküş sürecine kılıf bulmaya, istifaları asılsız baskılara bağlamaya çalışmakta, konfederasyonumuza çamur atmaya kalkmaktadır. 17 yıldır sendikal ahlaksızlıkta şahikaya çıkanlar bugün sendikacılıkta artık dibe vurmuştur. Bu noktadan sonra, Memur-Sen’in kimseye hele ki Türkiye Kamu-Sen’e ahlak dersi vermesi harcı da haddi de değildir. Memur-Sen için bu istifalar sonun başlangıcıdır. Kamu çalışanları gerçeği görmekte kendisine hiçbir katkı sunmayan etkisiz yetkili sendikaları tarihin kirli sayfalarına gömmekte kararlıdır. Bugüne kadar ilkesiz sendikacılık yapanların, hukuku ayaklar altına alanların sahte gözyaşları kamuoyu nezdinde karşılık bulmamakta, kamu görevlilerimiz Memur-Sen'i de Türkiye Kamu-Sen'i de çok iyi tanımaktadır.