Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bir Savcı, devletin adaleti tesis etmekle görevlendirdiği bir kişi; görevinin amacı, maksadı ve ruhu hilafına bir davranışta bulunmuştur. Halı sahada kendi maç saatinin gelmesini beklemek yerine, kendi saatlerinde maç yapmakta olan ve öğretmenlerden oluşuna bir gruba keyfi, hukuksuz bir saldırıda bulunmuştur. Önce sahaya girmiş, öğretmenleri hakkı olmadığı halde sahadan dışarı çıkarmaya çalışmış, tesis görevlilerinin de araya girmesiyle öğretmenlerin hakkı teslim edilerek savcının kendisi sahanın dışına çıkarılmıştır. Ne var ki skandal bununla sınırlı kalmamış, savcı tarafından sahaya çağrılan polisler marifetiyle 14 öğretmen sırf ücretini ödeyip kiraladıkları sahada kendi saatlerinde maç yapıp savcının keyfini kaçırdıkları için gözaltına alınmışlardır. Bu hadise sistematik olarak öğretmenlere karşı yapılan saldırıların numunesidir. Okulunda öğrenciye, veliye dövdürüldü; yetmedi! Pompalı tüfeklerle katledildi; yetmedi! Kuru bir retorikle taltif ediliyor görüntüsü altında aşağılandı; yetmedi! Bunlar yetmedi de devletin diğer memurları tarafından taciz edilmelerine mi sıra geldi? Savcının yaptığı tek kelime ile skandal! Peki, tepkilere ne demeli? Milli Eğitim Bakan Yardımcısı “Diyarbakır Çermik ilçesinde 14 öğretmenin gözaltına alınması bizleri derinden üzmüştür”, demiş. MEB Personel Müdürü de gözaltıları eleştirmiş. Bu durumu ‘kabul edilemez‘ bulduğunu ifade etmiş. Yetkili sendikanın Başkanı da Milli Eğitim Bakanlığına çok teşekkür ediyorum öğretmenlere sahip çıktıkları için, demiş. Şimdi bu dil her şeyi anlatıyor aslında! Öğretmenlerin mesleki itibarının bu ülkede neden yerlerde olduğunu merak edenler “tepki” diye önümüze konan bu cümlelere dikkatle baksın! Bakan yardımcısı üzülmüş, Genel Müdür kabul edilemez bulmuş, Yetkili Sendika Başkanı da teşekkür etmiş. Kendi personeli hakarete, saldırıya maruz kalıyor. Hem de devletin kolluk güçleri buna alet ediliyor. MEB üzüntü ifade ediyor. Savcıya yazıklar olsun! Öğretmeni bu duruma düşürenlere de yazıklar olsun! Personeline sahip çıkmak yerine kuru retorik ile geçiştiren Bakanlığa da yazıklar olsun! Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu