Değilseniz hiç kendinizi zorlamayın. Yapmacık mesajlar, sahte törenler ve ruhsuz programlarla öğretmenlere değer veriyormuş gibi yapmayın. Gerçekten içinizden geliyorsa bizi arayın, hakkımızda konuşun, eski öğretmenlerinizi anın, buğulu gözlerle görüntü verin. Toplumun bilinçaltındaki olumsuz öğretmen imajı nasıl oluştu? Çok tatil yapan, işinin hakkını vermeden çok maaş alan ve öğrencilerine kaba davranan öğretmen imajını kim yerleştirdi? Basın yayın kuruluşlarının, eğitim ve öğretmen haberlerini işleme tarzı ne zaman değişecek? Öğretmeni hala kılık kıyafet sorgusuna çekebilen mülki amirler, kolayca şiddet uygulayabilen veliler, çokbilmiş uzmanlar ne zaman öğretmeni anlamayı deneyecekler? Öğretmenin saygınlığını artırmanın ilk adımı, toplumdaki olumsuz öğretmen imajını düzeltmek olmalıdır. Eğitimi yönetenler bu alanda da proje geliştirmelidir. Kamu spotları yayınlanmalıdır. Toplumda iz bırakan, severek izlenen tarihi diziler gibi TRT dizileri, öğretmelerle ilgili de dizi filmler çekmelidir. Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’un göreve başlamasıyla bir rahatlama oluştu. Beklenti yükseldi. Öğretmenlerde artık değer göreceği umudu oluştu. Ziyaret ettiğimiz bütün öğretmenler odalarında, öğretmenler günü açıklanacak müjde bekleniyor. Beklenen müjdenin ise 3600 ek gösterge olacağı beklentisi yüksek. Aksi takdirde yeşeren umudun tepkiye dönmesi an meselesi. Öğretmenler günü dolayısıyla hamaset dolu nutukların bol keseden atılacağı bu hafta öncesinde, bakın sağlık çalışanları torba yasa ile hangi haklara kavuşmuş oldu. “Erken emeklilik imkanı, ek ödemelerin emekli maaşına yansıması, nitelikli işe döner sermayeden daha yüksek pay ayrılması, hastanelerde çalışanların çocukları için kreş açılması, düşük maaşla emekli olan doktora bin liranın üstünde iyileştirme.” Bütün bu iyileştirmeler öğretmenlere de yapılmalıdır. Öğretmene şiddet uygulayan da tutuklu yargılansın. Öğretmene kurşun sıkanlar da ilk duruşmada en ağır cezayı alsın ve televizyonlarda haber olsun. Öğretmenin ek ders ücretini emeklilik hesabına katmayıp, öğretmenler gününde hamaset yapanlara bu çelişkiyi sormak, bütün öğretmenlerin görevi olmalıdır bu hafta. Herkes muhatabına, yıpranma payı öğretmenin en doğal hakkıdır demelidir. Çocuğunu altmış dört yaşında, yorulmuş, yıpranmış ancak hala çalışmak zorunda bıraktığımız öğretmene vermek istemeyen yöneticilerimiz, önce kendilerine şu yıpranma payı konusunu bir sorsunlar. Eğitimde başarı arayan kim varsa kapısını ilk çaldığı kişi öğretmenlerdir. Bulunduğu makamda kendini göstermek isteyen hangi yetkiliye rastladıysam, ilk projesi öğretmenlere seminerdir. Bu doğal gidişatı, öğretmene ilgi ve alakaya dönüştürmeli, özlük hakları doktorlarla aynı seviyeye çekilmelidir. Tıp Fakültelerinin taban puanı ile Eğitim Fakültelerinin taban puanı eşitlenmedikçe eğitimde başarı hikayedir. Milli Eğitim Bakanımız başta olmak üzere bütün yetkilileri öğretmene daha güçlü ve samimi bir şekilde sahip çıkmaya davet ediyorum. Samimiyseniz buyurun, kutlayalım. Talat YAVUZ Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı yavuztlt@hotmail.com www.twitter.com/talatyavuz29 www.facebook.com/TalatYavuz29/