Sosyal medyada kendi ailesindeki bireyleri ihtiyaç sahibi gibi gösterip ’iyilik harekatı’ adı altında dolandırıcılık yapan şahıslar, mağduriyete yol açıyor. Vatandaşlara uyarılarda bulunan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, "Sosyal medya hesapları üzerinden ‘iyilik harekatı’ yapıyoruz diyen herkese inanmayalım" dedi. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, yaptığı açıklamada vatandaşları sosyal medya üzerinden yapılan dolandırıcılıklara karşı uyardı. Şahin, "Artık sosyal medya üzerinden dolandırıcılıkları hepimiz biliyoruz. Uzaktan satışlar dediğimiz, bunu çeşitli sosyal medya platformları da kullanarak insanlara yanlış ürünleri, hiç alakası olmayan ürünleri ‘Batan geminin malları’ diyerek çok ucuza diye sattıklarını biliyoruz. Buna çok aşinayız. Son zamanlarda da tüketicilerin en çok şikayet ettiği alan uzaktan satışlardır. Sosyal medya hesaplarından yapılan satışlardaki mağduriyet çok fazla. Sosyal medya üzerinden bir dolandırıcılık türü daha var. bu insanların hassasiyetine ve vicdanına dokunarak, çeşitli duygularına hitap ederek yardım faaliyetleri adı altında yapılan çalışmalar. Karşıdaki insan hakikaten istismar edildiğini bilmiyor. Duyguları gayet saf, temiz ve yardımcı olmak istiyor" ifadelerini kullandı. "Kendi aile bireylerini ihtiyaç sahibi gibi gösteriyorlar" Mahmut Şahin, "Yalnız hiç hastalığı olmayan, engeli olmayan kişiler ve gruplar gerek hastalığı olanların ve ihtiyaç sahiplerinin fotoğraflarını kullanarak gerekse hiç alakası olmayan kendi annelerinin, babalarının ve çocuklarının fotoğraflarını kullanarak bunların yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip kendi hesaplarına para gönderttiriyorlar. Yurtdışındaki gurbetçilerimizin orada zekat verecekleri biri yok. Kendi memleketlerinden birisinin ihtiyacı olduğunu duyunca tereddütsüz ciddi paralar gönderiyorlar. O paralar burada birilerinin sevk ve sefa uğruna kullandığı para haline geliyor. Verilme sebebi hayır ve iyilik için ama maalesef burada başka amaçlar için kullanıyorlar. Biz tabi ki yardım edelim, yardım etmeden olmaz. Zekat vereceksek zekatımızı verelim ama gerçekten bunlara ihtiyacı olanlara yapalım. Sosyal medya hesapları üzerinden ‘iyilik harekatı’ yapıyoruz diyen herkese inanmayalım. Bunu sorgulayalım. Mümkünse ailenin kendi hesabına ya da mümkünse o şehirde mutlaka resmi bir kuruluş var. Onlar aracılığı ile yapılmasını sağlayalım. Bu yardımlar resmi kurumlar üzerinden yapılırsa çok daha sağlıklı olur. Çünkü ortalık gerçekten dolandırıcı kaynıyor. Bunu da insanların bu duygularını istismar ederek yapıyorlar. Bu tuzağa düşmeyelim. Çünkü sosyal medyada sadece mal ve hizmetten dolayı dolandırıcılık yok. Hayırseverler de dolandırılıyor" şeklinde konuştu.