Irkçı söylemlerin etkisinde kalan çocuklar, okuldaki Suriyeli arkadaşlarına kin kusuyor. İlkokuldan liseye birçok sığınmacı çocuğun anlattıkları, olayın ne boyuta ulaştığını ortaya koydu. Suriyeli olduğu için dışlananlar arasında eline kalem saplanan da var, spor salonunda çıplak fotoğrafı çekilip şantaj yapılan da... Bazı öğretmenlerin bu olaylara tutumu ise hayli üzücü. Suriyeli 9 yaşındaki Vail El Suud, arkadaşlarının dışlaması ve öğretmeninin duyarsızlığı nedeniyle kendini astı. Kocaeli’de intihar eden küçük Vail’in içinde bulunduğu durum ise istisna değil. Sosyal medya, sorumsuz siyasetçiler ve ebeveynlerin ırkçı söylemlerinin etkisinde kalan çocuklar, okuldaki sığınmacı arkadaşlarına nefret kusup şiddet uyguluyor. Birçok sığınmacı çocuk baskılardan dolayı okula gitmek istemezken, bazı öğretmenlerinse bu duruma kayıtsız kaldığı belirlendi. İstanbul’da kötü davranışlara maruz kalan çocukların Yeni Şafak’a anlattıkları, olayın boyutunu gözler önüne serdi. ‘NEDEN GELDİNİZ’ TEPKİSİ Üçüncü sınıfa giden minik S.H., söz istediğinde öğretmeninin kendisini dinlemediğinden şikayetçi. 9 yaşındaki S.H.: Beş yıl önce babam Şam’da şehit oldu. Annem ve kardeşlerimle Türkiye’ye geldik. Avcılar’da bir ilkokulda 3. sınıfa gidiyorum. Öğretmenim ve arkadaşlarım bana kötü davranıyor. Ben parmak kaldırdığımda öğretmenim bana söz vermiyor. Arkadaşlarım sürekli ‘Sen neden bizim ülkemize geldin’ deyip bana vuruyor, öğretmenimse hiçbir şey yapmıyor. Hiç arkadaşım yok. Oyunlarına beni almıyorlar. Okula gitmek istemiyorum. Gittiğim çoğu zaman ise ağlıyorum. OKULDAN ATTILAR Bu sene okula başlayan 6 yaşındaki C.M., kavga ettiği gerekçesiyle okuldan atıldı. 1.5 yıl önce İdlib’den gelip yetim vakfında kalan 6 yaşındaki C.M.: Babam İdlib’de şehit oldu. Geçen yıl ablam okula giderken onu çok kıskanıyordum. Bu sene ben de okula başladım. İlk günler benim için biraz zor geçti. İki hafta sonra sınıfta bir arkadaşımla atışırken öğretmenimizin bizi videoya çektiğini gördüm. Çok rahatsız oldum. Kavga ettiğimi annemin bilmesini istemiyordum. Öğretmen beni dışarı attı. Müdür de annemi çağırdı. Ne olduğunu anlamadan okuldan atıldım. O gün çok üzüldüm. Okula gitmek istiyorum. ‘SİZDEN NEFRET EDİYORUM’ Kendisinden nefret ettiğini söyleyen bir arkadaşı, 7 yaşındaki M.A.’nın eline kalem saplamış. 2017’de Türkiye’ye gelen 7 yaşındaki M.A.: Geçen sene anaokuluna gidiyordum. Çok iyi arkadaşlarım vardı. Şimdi birinci sınıfa başladım. Arkadaşlarım ise çok kötü. Kalemlerimi alıyor, defterlerimi karalıyorlar. Bir arkadaşım Cuma günü bana önce ‘Babam da sizi sevmiyor. Ben de o yüzden nefret ediyorum’ dedi. Sonra da kalemi elime sapladı. Çok canım acıdı. Eve geldim. Çantamı kapıdan attım. ‘Ben okula gitmeyeceğim’ diye ağladım. Herkes gidiyor, ben de gitmek istiyorum ama kimse beni sevmiyor. Öğretmenler beni dinlemiyor Liseye giden B.K.C.’nin anlattıkları endişe verici. 15 yaşındayken ailesiyle Türkiye’ye gelen lise birinci sınıf öğrencisi Suriyeli B.K.C.: Sultanahmet’de bir liseye gidiyorum. Arkadaşlarım beni dışlıyor. Bir kere beden eğitimi dersi için kıyafetimi değiştirdiğim esnada kabinin üzerinden çıplak fotoğraflarımı çektiler. 100 TL verirsem fotoğrafı sileceklerini söylediler. Öğretmenim durumu öğrenmesine rağmen hiçbir şey demedi. Fizik dersinde de anlamadığım zaman söz istediğimde öğretmenim ‘Sen sus’ diye bana bağırdı. Daha önce böyle şeyler yaşamamıştım. Kimse benimle konuşmuyor. Ne yapacağımı bilmiyorum? Savaş olmasa buraya gelmezdik. Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Öğretmenlerimin beni dinlemesini istiyorum. Ayşe Mine Alioğlu Yenişafak