Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sendikamızın “GÖNÜLLERİ BİRLEŞENLER BÜYÜK TÜRKİYE BULUŞMASI” temasıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada Öğrenci Andı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim-Sen’in talebi üzerine Danıştay 8’inci Dairesi’nin Öğrenci Andı’nın yeniden okullarda okutulmasına yönelik kararını hatırlattı ve “Danıştay, Öğrenci Andı’nın içerik ve usul itibari ile eğitimin bir parçası olduğunu ısrarla vurgulamıştır” dedi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın grup toplantısında ortaya koyduğu tavırdan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın aynı gün Danıştay İdari Dava Kurulu’na temyize başvurduğunu söyleyen Geylan, “Danıştay MEB’in temyiz başvurusunu tarafımıza tebliğ etti. Buna bir cevap yazacağız. Tabi hukukun bu süreçten sonra nasıl bir karar vereceğini kaygıyla bekliyoruz. İnşallah yargı vicdanının sesini dinler” diye konuştu. Öğrenci Andı’ndaki Türlük vurgusunun etnik bir yapının tanımı değil, bu topraklarda yaşayan, devletimize sadakat ile bağlı olan her bir vatandaşımızı kapsayan bir milli kimliği ifade ettiğini vurgulayan Geylan, “Büyük Atatürk’ün de dediği gibi; ‘Türkiye Cumhuriyeti kuran Türkiye halkına Türk Milleti’ denir. Yine Anayasamızın 66. Maddesi, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ der. Sayın Cumhurbaşkanımız da benzer bir vurguyu ‘Benim için şereflerin en büyüğü, Türk milletinin bir ferdi olmaktır’ diyerek yapmıştır. Ama seçim sürecine girildiğinden dolayı mıdır bilinmez, Öğrenci Andı’na karşı yeni tavrı manidar buluyoruz. Öğrenci Andı’nın yazarı Reşit Galip’in adının tartışmaya açıldığını da bildiren Geylan, “Tartışma konumuz Reşit Galip değil ki! Velev ki Reşit Galip, Türk Ocaklarını kapatmış, Türkçe ezanı getirmiş olsun, yazar bu dünyadan göçüp gitti. Zaten iyi ya da kötü yaptık hesabını artık ilahi adalete karşı verecektir. Biz de o zaman şunu sorarız: Diyelim ki, Türk Ocaklarının kapatılmasında Reşit Galip’in eli vardı. Türkçe Ezanı getiren de Reşit Galip idi. Peki, çözüm sürecinde davullarla, zurnalarla şehirlerimizin meydanlarından ‘Ne Mutlu Türküm’ tabelalarını kaldıran da Reşit Galip mi idi? Valilik tabelalarından T.C. ibaresini ya da devlet şeref madalyasından Atatürk siluetini kaldıran da Reşit Galip miydi? 2009 yılında bir vatandaşımızın Andımızın okullarda okutulmaması için MEB aleyhine dava açtığını, bunun üzerine MEB’in savunma metni gönderdiğini bildiren Geylan, “Bugün biz ne diyorsak işte o savunma metninde de AKP’li Bakan Sayın Nimet Çubukçu aynısını hatta daha fazlasını söylüyor. İktidar partisi değişmedi. Peki ne değişti? Öğrenci Andı 2013 yılında adına çözüm denilen, bize göre çözülme olan sürece kurban edildi. Buradan Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum: Öğrenci Andı konusunda milletimizin durduğu çizgide durun. Fikri zikri bulanık, karanlık olan etnik özürlü marjinal grupların kuru gürültüsüne pabuç bırakmayın. Hatta gelin hodri meydan! Öğrenci Andı’nı referanduma götürelim. Milletimiz ne diyor ise, başımızın üstünde yeri vardır. Genel Başkan Talip Geylan Cumhurbaşkanı’nın “Bunlar saçma sapan şeylerle gençliği yönlendirme gayreti içerisindeler” şeklindeki sözlerini de değerlendirerek, “Sayın Cumhurbaşkanım; Doğruyum demek mi saçma sapan, çalışkanım demek mi saçma sapan, Ne mutlu Türküm diyene demek mi saçma sapan?” diye sordu. Öte yandan şunu da belirtelim; eğer ki, Danıştay İDDK Türk milletinin beklentisi doğrultusunda karar vermez ise Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerimiz öğrencilerimize ANDIMIZI okutacaklardır. Söz veriyoruz: Öğretmeye devam edeceğiz!” Cumhurbaşkanı’nın “Milletimize tepeden bakan, milletimizi kömürcü makarnacı diye aşağılayanlar uzun zaman sonra yeniden piyasaya çıktılar” şeklindeki sözlerine de dikkat çeken Geylan, “Milletimize makarnacı, kömürcü diyenin Allah belasını versin. Öğrenci Andı’nın gerçek sahibi, değerlerimiz üzerinden siyasi/ideolojik nemalanma gayretinde olanlar değil, Türk milletidir” dedi.