Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Temmuz 2017 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2.540,31 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 5.322,57 Lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %1,38 oranında arttığını gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %1,64 oranında yükseldi ve 1.987,05 Lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2017 yılı Temmuz ayında 1.990,57 Lira olarak tahmin edildi. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Temmuz 2017 verilerine göre günlük 40,34 TL olduğu belirlenirken, Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.210,38 TL oldu. Temmuz 2017 itibarı ile ortalama 2.977,68 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %40,65’ini oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 780,19 TL olarak belirlenen kira gideri ise Temmuz 2017 ortalama maaşının %26,2’sine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,85’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının%33,15’i kaldı. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Temmuz 2017 maaşından geriye yalnızca 987,1 TL kaldı. GENEL BAŞKAN: BİR KEZ DAHA ALTINI ÇİZİYORUZ Kİ; ENFLASYON ORANINDA ZAM, SIFIR ZAM DEMEKTİR Genel Başkan İsmail Koncuk, 2018-2019 yıllarında geçerli olacak memur ve emekli maaş zamlarının görüşüldüğü bugünlerde, Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından açıklanan rakamlara dikkat çekti. Maaşının %67’ye yakın kısmını yalnızca gıda ve barınma ihtiyaçlarına yettirebilen kamu çalışanlarının bu seneki pazarlık masasından sevindirici bir haber beklediğinin altını çizen Koncuk, bir kez daha Türkiye Kamu-Sen’in mali taleplerdeki haklılığını ifade ederek şunları söyledi: “Toplu sözleşme masasına oturduğumuz zaman, Kamu İşveren Kurulu tarafı zam konusu gündeme geldiğinde sürekli ülkenin ekonomik gerçeklerinden söz eder. Kamu çalışanlarından fedakarlık istenir. Kamu çalışanları zaten yıllardır bu fedakarlığı yapıyor. Toplu sözleşmede artık memurların ve memur emeklilerinin bir soluk almasını sağlamalıyız. Fedakarlığı biraz da bizi yönetenlerin yapmasını bekliyoruz. Türkiye'de ekonomik büyüme var, 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüme açıklandı. Kişi başına düşen milli gelir her geçen yıl yükseliyor ve ama bunun kamu çalışanlarına bir yansımasını yıllarca göremedik. Ülkede ekonomik olarak her şey yolundaysa, neden kamu çalışanlarının alım gücü düşüyor? Yetkililer memuru enflasyona ezdirmedik diye övünüyorlar ancak şu bilinmelidir ki, enflasyon oranında zam sıfır zam demektir. Görülüyor ki, harcamalardaki artış enflasyonun üzerinde gerçekleşmektedir. Bu kısırdöngüyü aşmanın çaresini, Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme taleplerimizde de sunduk. Teklifimizde yer alan refah payı uygulaması hayata geçmeli, ekonomik büyümeden kamu çalışanlarına pay verilmelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak refah payını yüzde 3 olarak istedik. Bundan sonraki yıllarda da refah payı uygulamasının kamu çalışanlarına ve emeklilere yansıtılması geleneksel hale gelmelidir. Hükümetin zam oranı teklifini açıklayacağı 14 Ağustos Pazartesi gününe sayılı günler kala, bu teklifin gözden kaçırılmamasını istiyoruz. Konfederasyon olarak bir kez daha, memur ve emeklilerimizin gelirlerinde reel bir artış için refah payı uygulamasına destek istiyoruz. Ayrıca Kurban Bayramının yaklaştığı bugünlerde, bayram ikramiyesi uygulamasının toplu sözleşmede karar altına alınarak, bu bayramda kamu çalışanları ve emekliler için ilk kez hayata geçirilmesini talep ediyoruz”