Katliamın, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 400 Hollandalı askerin korumasında, 1993’te güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’da yapılmış olması ilginç, düşündürücü ve ibret vericidir. BM’yi işlevsiz ve etkisiz bırakan yanlı, çifte standartlı Batılı politikalar ve politikacılar, özgürlükçü düşünceler ve aydınlar adına utanç vericidir. 11 Temmuz 1995 yılında General Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerler, ‘Akrepler’ diye bilinen silahlı Sırp militanlarla birlikte göz göre göre Boşnakları topluca öldürmeye geldiklerinde, BM’nin Hollandalı askerleri geri çekilerek 8 bini aşkın savunmasız, masum Müslüman, dünyanın gözü önünde katledilmiş, başka bir ifadeyle, BM görev gücü olarak orada bulunan Hollandalı askerler, bu katliama yardımcı olmuş, destek vermiştir. Hollanda yüksek mahkemesinin, 22 yıl sonra, Hollandalı askerlerin “kısmen hatalı” olduğuna karar verdiği Srebrenitsa’da öldürülenlerin cesetleri tanınmasın diye parçalanarak toplu mezarlara gömülmüştür. Bugüne kadar 300’den fazla toplu mezar bulunmuştur. Yaşadıkları bunca acı ve ızdıraba, ellerine birçok imkân geçmesine rağmen Bosnalı Müslümanlar, şuursuz bir infialle hareket etmemiş, bir tek masum sivilin canına kıymamışlardır. Bu katliam, Batı’ya egemen ideolojinin organize kötülük projesini, insanlıktan yana nasipsiz kaldıklarını, ne ölçüde vahşi ve yok edici olduklarını bir kez daha göstermiştir. Ayrıca özelde bu katliam genelde bütün bir Bosna direnişi ve sonrasında yaşanan küresel trajediler, insan haklarını koruma iddiasında olan BM’nin işlevsizliğini veya bu örgütün çarpık zihniyetin yönetiminde işlevsiz kaldığı gerçeğini de ortaya çıkarmıştır. Srebrenitsa’da bütün insanlık, insanlığın masumiyet yanı, vicdanı, temel hakları öldürülmüştür. Medeniyet değerleri iflas etmiş Batı, kendisi dışındaki insanlara yaşattığı tarifsiz acılardan pişman ve mahcup olmadan, azgınlığını sürdürmeye devam etmektedir. O gün bugündür bütün ümmet coğrafyası, küresel emperyalistlerin talan, saldırı ve tecavüzü altındadır. Bugün Irak, Suriye, Filistin, Gazze, Myanmar, şiddeti gittikçe artırılan zalim saldırıların hedefi yapılmıştır. Mazlumlara saldırılar karşısında etkisiz ve seyirci kalan BM’nin, zalimlere karşı caydırıcı olmayan tutumu, onları cesaretlendirmektedir. İnsanlığın her sıkıntısına duyarlı olmayı ahlâki ve insani sorumluluk bilen bir sivil toplum örgütü olarak, Srebrenitsa katliamı başta olmak üzere, bütün katliamları, soykırımları, haksızlıkları, zulmü ve zalimleri her zaman telin ettik. Katliamı, hep canlı kalan acı, hazin, buruk hatıralarla 22. hüzün yılında da unutmadık, unutturmayacağız. Ali İzzetbegoviç’in dediği gibi, “Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Acıları anmak yerine ders alıp bunların tekrar yaşanmaması için vicdan sahibi herkesin birlikteliği bütün insanlık için hayati ve zorunludur. Memur-Sen olarak, bir daha insanlığın göz göre göre böylesi katliamlara tabi tutulmamasını temenni ediyor, ‘II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın gördüğü en vahşi katliam’da hayatını kaybeden tüm Boşnak kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.