Kamuda çalışan yüz binlerce işçi için hayati önem taşıyan toplu sözleşmenin imzalanmasına sayılı günler kaldı, fakat sendikaların arasında ki kavganın neye alamet olduğu henüz çözülemedi!

Toplu sözleşme masasına Türk-İş ve Hak-İş'in birlikte oturmasına rağmen, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın önceki gün Öz Sağlık-İş çalıştayında ki konuşmasının bir bölümüne çok sert tepki gösteren Türk-İş'e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri sendikası mensupları çatışmanın fitilini ateşledi. 

Taşerona kadro mücadelesinde Hak-iş Genel Başkanı Mahmut Arslan bu mücadeleyi kendilerinin başlattığını ve kadro başarısının da kendilerine ait olduğunu ifade ederken, aynı şekilde Türkiye Sağlık-İş sendikası Genel Başkanı Hakan Toy'da bu mücadelenin mimarının kendileri olduğunu ve diğer sendikaların bunu kendilerine mal ettiğini beyan ediyor.

Burada asıl olan kadro zaferinin kime ait olduğu mudur? Yoksa bundan sonraki süreçte bu işçilerin kadrolu olmalarına rağmen yaşadıkları mağduriyetlerin son bulması mıdır? 

İşçiler soruyor..

696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçen yüz binlerce işçi, sendikaların bu kısır çekişmeyi bir kenara bırakarak, toplu sözleşme masasında kenetlenmesini ve yaşanan tüm mağduriyetlerin sona ermesini istiyor.

Sosyal medya üzerinden hafta başından bu yana karşılıklı çekişme içinde olan sendikaların, işçileri nasıl yıprattığı konusunda kimse bir açıklama yapmıyor.

Bugün yetkili olan sendikanın yarın işçi için sağlıklı kazanımlar elde edemediğinde ne gibi üye kaybına uğrayacağı aşikar olmasına rağmen, sosyal medya üzerinde karşılıklı spekülasyonlara ve çatışmalara kapı aralaması çalışanların hiçte hoşuna gitmedi.

İşçiler bu sosyal kaosa bir an önce son verilmesini ve toplu sözleşmeye kenetlenilmesini bekliyor. 

4 D'li işçilerle ilgili son dakika haberlerinin yer aldığı sitemize sayısız mesaj gönderen 4 D'li işçiler, bu kısır çatışmaların toplu sözleşmeye zarar verebileceğini ve ivedilikle buna bir son verilmesini istiyor.

Öz Sağlık-İş sendikası Genel Başkanı Devlet Sert ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay bu kısır çatışmadan şimdilik uzak durarak en doğru tavrı sergiliyorlar.

Sendika Genel Başkanlarının konuşmalarında yanlış anlaşılabilecek söylemlerden uzak durması kendi yaraına olacaktır. Diğer yandan rakip sendikaların da olur olmaz konuşmaları farklı bir zemine çekmesi tartışmaları alevlendirecektir. Bunedenle önemli olan masaya birlikte oturma kararının alındığı böylesi bir süreçte karşılıklı kavgaya bir son vermek, el ele tutuşup toplu sözleşmede 696 KHK'lı işçilere yapılan bu üver evlat muamelesine bir son vermektir. Özellikle zorunlu emeklilik, tayin-becayiş, kıdem farkı, eğitim farkı, ek ödeme ve diğer tüm sosyal mali haklar konusunda üvey evlat muamelesi gören 696 KHK'lı işçilerin kanayan yarasına merhem olabilmektir.

AJANS KAMU - ÖZEL HABER