20 nisan 2016 yılında yapılan düzenleme ile  YÖK Lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği çerçevesinde lisansüstü eğitimde azami süreler belirlenerek, çeşitli nedenlerden dolayı tez ve savunmasını zamanında veremeyen binlerce öğrencinin yükseköğretim kayıtları silindi. Eğitim ve öğretimin Anayasal bir hak olduğu ve yasalarla güvence altına alındığı halde çok sayıda öğrencinin bu haktan mağdur edilmesi kabul edilemez bir gerçektir. Ülke nüfusuna oranlandığında lisansüstü eğitim alabilen öğrenci sayısının yetersiz olduğu da görülmektedir. Konu ile ilgili çok sayıda CİMER başvurusu olduğu biliniyor. Öğrencilerin geçmiş yıllarda bu tür aflardan faydalanarak eğitimlerini tamamladığı hatta çok sayıda başarılı öğrencinin akademik hayatta bu sayede iyi noktalara geldiği bilinmektedir. Ülkemizde lisansüstü öğrenci affı geçmiş yıllarda uygulanmış çok sayıda öğrencinin mağduriyeti giderilmiş ve bu konu ile ilgili yapılacak düzenlemeler artık gelenek haline gelmiştir.

Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilen YÖK  ile ilgili yeni çalışmalar mağdur öğrencilerde beklenti oluşturdu. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya TBMM yapılacak kanuni düzenleme ile bu mağduriyetin giderilebileceği belirtilirken pandemi döneminde uzaktan eğitim marifetiyle af bekleyen öğrencilerin eğitimlerini bizzat danışmanlarıyla daha sağlıklı, hızlı ve güvenli bir şekilde tamamlayabileceği de konuşuluyor.

Azami tez ve savunma süresi getirilmeden kayıt yenileyen lisansüstü öğrenciler, harç ödediği sürece böyle bir hak kaybının yaşanmamasını istiyor. Bütçeye yük getirmeyeceği de ifade edilen sistemin yeni bir af tasarısı veya düzenlemesi ile  hayata geçirilmesi talep ediliyor.