Kamuya personel alımının  en düşük düzeye ineceği 2017 Merkezi Bütçe Kanunu tasarısı ile belli oldu.
 
Yetkililerin verimli personel rejimini de göz önünde bulundurarak  devlet memurluğuna atanmış, kamu kurumlarında halen görev yapan, öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip şehit- gazi yakınlarına bir defaya mahsus olmak üzere öğretmenliğe atanma hakkı verileceğine dair açıklamanın MEB tarafından 24.10.2016 pazartesi günü yapılacağı çeşitli haber kaynaklarınca belirtiliyor.
 
MEB, bir yandan tüm okullarda tam gün eğitim-öğretime geçmeye hazırlanıyor ki bu yeni öğretmen ihtiyacı demektir.Diğer yandan ise; 15.07.2016 sonrası yaşananlar sonucunda Olağanüstü Hal döneminde görevden uzaklaştırılanlar, meslekten ihraç edilenler, lisansı iptal edilip özel sektörde bile çalışamayacaklar ve malum yapının okullarının öğrencileriyle MEB’e geçmesiyle binlerce öğretmene ihtiyaç duyulacağı da açıktır.
 
Görünürde Bütçeden en büyük payı almasına rağmen Milli Eğitim harcamalarında olanaklarının kısıtlı olduğu açıklamaları da arşivlerde kayıtlıdır.
 
Bu çerçevede MEB sorunun çözümünde bugüne kadar dönem dönem değişik uygulamaları hayata geçirdi.Yetkililerin  aldıkları bu tedbirlere verimli ve Bütçe dengelerini bozmayacak yenilerini eklemesi bekleniyor. Örneğin,
 
1) Özel eğitim-öğretim kurumlarındaki 5000 öğretmen 1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı KHK ile KPSS'siz ÖABT'siz devlet öğretmenliği kadrolarına Ekim2016’da atanmıştır!
 
2) Araştırma-öğretim görevlileri ve okutmanlar kadrolarından MEB öğretmen kadrolarına kurumlar arası geçişle KPSSsiz, ÖABTsiz alım sürdürülecektir! 
 
3) Engelliler için ÖABTsiz E-KPSS ile öğretmen alım uygulaması vardır.
 
4) KPSS ve ÖABT şartı olmadan “28 Şubat Mağduru” olarak adlandırılanlar için MEB öğretmen kadrolarına alımlar ve memuriyetten geçişler dilekçeyle yapılmıştır.
 
5) Milli sporcuların MEBe öğretmen olarak KPSSsiz ve ÖABTsiz, alımı devam ettirilecektir.
 
MEB'in sıradaki uygulamasının ise aslında öğretmen olan ama devlette masa başı memurluk yapan kamu personelini yani memuröğretmenleri daha verimli olacakları asıl işleri öğretmenliğe döndürmeye ilişkin olacağı yönündedir.
 
Zira memuröğretmenlere dair haberler, çeşitli yazılı basında, sanal internet medyasında, bazı televizyon haber bültenlerinde uzun süreden beri  yoğun bir şekilde yer almaktadır.
 
Özellikle yalanlanmamış bu haberler önde gelen kamu-memur-eğitim-haber sitelerinde ve ajanslarında sık sık yayınlanmaktadır.
 
Öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip şehit ve gazi yakınlarının kamu kurumlarındaki memur kadrolarının hizmet sürelerine bağlı olarak devlet öğretmenliğine aktarılacak olması; yine hemen öncesinde geçtiğimiz günlerde (Ekim 2016) KPSS ile memurluk  kazanmamış ama devlette öğretmen kadrosu verilen 5000 dershaneci meslektaşları göz önüne alındığında öğretmenlik kriterlerine sahip KPSSli kamu personelinin gerçek işleri öğretmenliğe geçirilmeleri Devlet için de akıllıca bir çözüm olacaktır
 
Devletin zaten maaş ödediği bu kamu personelinin görevli olmaları gereken yerleri; sınıflarda, okullarda, kara-akıllı tahta başlarıdır. Gerçek mesleklerinin ait olduğu  memurluk sınıfları GİH,YH ve TH değildir. MEB'in devlet okullarındaki eğitim hizmetleri sınıfındaki öğretmen kadroları olmalıdır.
 
Öğretmenlik yapma koşullarını yerine getiren ama çoğunluğu zamanında verimsiz istihdam sonucu masa başı işlerde körelmeye başlayan kamuda öğretmenlik dışı memurlukta unutulmuş devletin gizli,yerli,milli hazinesi memuröğretmenlerin eğitim-öğretim sistemimize kazandırılması öngörülerimize göre çok uzun sürmeyecektir.
 
Muhtemelen 24 Kasımdan önce  hükümet, bütçeye ek yük getirmeden öğretmen açığının bir kısmını daha, gayet zeki ve rasyonel bir hamleyle öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari-iş deneyimi yüksek, devlet tecrübesi ve devlet terbiyesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip güvenilir ve verimli kamu personeliyle yani memuröğretmenlerle masrafsızca kapatacaktır.
 
Şunu da vurgulamalıyız ki ülkemiz zor günlerden geçerken, asıl işleri öğretmenlik olan memurlar; MEB'in olası bu 'Milli Eğitimin neferi olun!' çağrısına kurdukları aile düzenlerini elbette alt üst etmeden,fedakarca yüksek oranda olumlu yanıt vermelidirler.
 
Bununla birlikte MEB de bu fedakar ve özverili kamu personelinden (memuröğretmenler) isteyenleri, görevli oldukları il ve ilçelerde aile birlikleri korunarak, zorunlu hizmetsiz, devlet dairelerinden devlet okullarına, eğitim hizmetleri sınıfında, öğretmen unvanıyla bünyesine katma hassasiyetini gösterecektir.