Milli Eğitim Bakanlığı neden meslek liselerinde bir meslek öğretemez? Hayatının en verimli dört yılını meslek öğrenmeye adayan gençlere karşı ayıp olmuyor mu? 

Sağlık meslek lisesi öğrencisi tam dört sene okuyor, hemşire olamıyor.

Dört sene az mı?

Meslek lisesi öğrencileri, klasik liseliler gibi matematik, fizik, biyoloji, kimya okuyor. Bunun yerine işletmelere gitseler, staj yapıp mesleklerini öğrenseler çok daha verimli olur. Hem bir mesleği adam akıllı öğrenir hem de mezun olunca işsiz kalmazlar.

MEB son zamanlarda meslek kazandırma konusunda iyi adımlar attı. Organize Sanayi Bölgelerinde meslek lisesi açtı, sanayi odaları ve meslek kuruluşları ile sözleşmeler imzalıyor, öğrencilerin iş bulabilecekleri alanlarda bölüm açıyor.

Yine de hâlâ meslek lisesi öğrencisi 9. sınıfta klasik liselerdeki derslerin tamamını görüyor.

Staj; 12. sınıfta haftada üç gün ile sınırlı.

Meslek liselerinin büyük kısmında teorik dersler bir senede verilip geriye kalan 3 senede uygulamalı eğitim yapılsa çok daha faydalı olur.

Uygulama eğitiminin okuldaki atölyelerle sınırlı olmamalı, birçok okulun atölyeleri buna müsait değil. Uygulama, piyasadaki iş yerlerinde olabilir.

Uygulamalı eğitimi, meslek dersleri öğretmenlerinin vermesi de şart değil. Alanın ustaları, (sertifikalı veya belli bir süre o işi yapmış olmalı) öğretici olarak ders verebilmeli.

EĞİTİM BİR-SEN’in yayınladığı Eğitime Bakış 2018’de yer alan istatistikler meslek eğitiminde yapılan yanlışı ilan ediyor:

“2018 yılında 2.381.412 kişi üniversite sınavlarına başvurmuş. Adayların % 36’sı bir programa yerleşmiştir.”

Lise mezunlarının % 64’ü dışarıda kalmış. 

Üniversitelerin kapasitesi belli iken milyonlarca genci üniversite kapısına yığmak ve sınav sonunda “kazanamadın” demek ve gençleri hayal kırıklığına uğratmak pedagojik mi?

Gençlere başarısızsın diyerek psikolojilerini bozmak doğru mu?

Üniversite kapısına işsizler ordusu yığmak istihdam politikalarına uyuyor mu?

Hâlbuki meslek lisesi mezunları toplumda daha kolay iş buluyor. Eğitime Bakış 2018 bu konuda şu verileri sunuyor:

“2008-2017 yılları arasında lise mezunlarının istihdam oranı % 42.9’dan % 47.6’ya; lise dengi meslek okul mezunlarının istihdam oranı % 57.4’ten % 58.2’ye yükselmiştir. 

İşsizlik oranlarına bakıldığında 2008-2017 yılları arasında genel lise mezunlarının işsizlik oranı % 12.6’dan % 13.3’e yükselmiş; lise ve dengi mesleki okul mezunlarının işsizlik oranı % 11.7’de % 11.9’a yükselmiştir.

Mesleki okul mezunları, genel lise mezunlarına göre istihdam olma açısından daha avantajlı.

OECD ülkelerinde ortaöğretim mezunlarının istihdam oranı ortalaması % 75, Türkiye’de % 63. Türkiye ve Yunanistan ortaöğretim mezunlarının istihdam oranı en düşük ülkelerdir.

OECD ülkeleri 25-34 yaş arası istihdam oranı % 77 ve işsizlik oranı % 7.8. Türkiye’de 25-34 yaş arası ortaöğretim mezunlarının istihdam oranı % 65, işsizlik oranı % 11.3. Türkiye OECD ülkeleri arasında 25-34 yaş arası ortaöğretim mezunları işgücüne dâhil olmayan en yüksek ülkedir.”

12 yıl zorunlu eğitim kaldırılmalı. Öğrenme güçlüğü olan veya zor öğrenen öğrencilerin 12 sene okula mahkûm edilmesi doğru değil, hem eğitimde verimsizliği yol açıyor hem de o çocuklara yazık oluyor.

Meslek liselerinde eğitimin süresi meslek öğrenmeye bağlı olmalı. Önemli olan o mesleği ne kadar sürede öğrenildiği. Yazılım, kodlama, elektrik, elektronik gibi mesleklerde süre daha uzun olabilir. Çiftçilik, besicilik, kuaförlük, terzilik gibi mesleklerde süre kısalabilir. Eğitimin süresini mesleğin özelliği belirlemeli.

Ortaokulun 8. sınıfları LGS’ye hazırlanmakla liselerin 12. sınıfları üniversiteye hazırlanmakla geçiyor. Ortaokul ve lise 3 yıla indirilebilir. 

Merkezi sınavların etkisi azaltılmalı.

Anadolu, fen, sosyal bilimler ve proje liselerine girişte eskiden ortaöğretim başarı notunun % 30 etkisi vardı, kaldırıldı. 

Eskiden meslek lisesi öğrencisi alanında yüksek öğretime devam edecekse ek puan alıyordu. 

Meslek eğitimi cazip hâle getirilmeli. İş hayatının ihtiyaçlarına göre okullarda bölümler açılmalı, açılan bölümler gözden geçirilmeli, uygulamaya ağırlık verilmeli. 

Staj sırasında iş yerlerinden ücret istenmemeli. Ücret ödeme mecburiyeti, işletmeye külfet getiriyor; hem özel sektör hem kamu kurumları staj yaptırmak istemiyor.  

Gençlerin en verimli 4 yılı iyi kullanılmalı ve bir meslek mutlaka öğretilmeli. 

4 yıl lise, üniversiteye hazırlık, 2 yıl meslek yüksekokulu, üniversite eğitimi derken gençler hayata geç başlıyor, ortalama evlilik yaşı yükseliyor, toplumda ahlak erezyonu yaşanıyor.

Gençliğin en verimli yıllarının okul yoluyla israfı mutlaka önlenmeli.

Ali Erkan KAVAKLI / Yeni AKit