Bir ortaokulda görev yapan öğretmen, ödevini evde unutan öğrencisine öfkelenince olanlar oldu. Önce öğrencinin kafasına hızlıca vuran öğretmen, yere düşen kâğıdı almaya çalışan öğrenciye bu kez tokat attı. Sınıftaki tüm öğrencilerin gözleri önünde yaşanan olayda yaralanan öğrenci, okula gelen ambulansla Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavinin ardından taburcu edilen öğrenci, yaşanılanları önce ailesine sonra polise anlattı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonrası öğretmen hakkında 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'yaralamak' suçundan dava açıldı. Mahkeme, dava sürecinde sınıftaki öğrencilerin öğretmenin lehine verdikleri ifadeler doğrultusunda sanık eğitimcinin beraatine hükmetti. Kararı öğrencinin ailesi temyiz etti. Yargıtay 3. Ceza Dâiresi, emsâl bir karara imza attı. Daire, mahkemenin öğrencilerin öğretmenleri hakkında verdikleri ifadeleri 'sanığı kurtarma çabası' olarak yorumladığına dikkat çekti. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:'Mağdur öğrenci sanık olan öğretmeninin ödevini sorduğunda ödevini evde unuttuğunu belirttiğini, bunun üzerine öğretmeni olan sanığın kafasına hızla vurduğunu söyledi. Kağıdının yere düştüğünü, kağıdını almak isterken sanığın yüzüne tokat attığını, tokadın tesiri ile suratının diğer tarafını sıranın köşesine çarptığını, bu esnada yaralandığını beyan etmiştir. Devlet Hastanesi'nden 'travmatik ekimoz mevcut, mevcut yaralanma ile basit müdahale ile iyileşir, hayati tehlikesi yoktur, kesin rapordur' şeklinde rapor verilmiştir. Görgü tanıkları olan katılan ile aynı sınıfta öğrenci olan çocukların bilgi alma tutanaklarında mağdur öğrencinin beyanlarını doğrulayan açıklamalarına göre sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediği sabittir. Bu halde atılı suçtan mahkumiyeti yerine tanık olan çocukların kovuşturma aşamasında öğretmenleri olan sanığı suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.'