YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Zamların seçim sonrasına bırakıldığı ve açık seçim ekonomisi uygunan dönemlerden kalan alışkanlıkla olsa gerek her seferinde seçim sonrasına dair kötü senaryolar üretiliyor. Ekonomide bundan sonra ne olur yaşayıp göreceğiz ancak geçen seçim emekliler hariç işçi ve memurlar kazançlı çıktı diyebiliriz.
Seçim sonrasına bırakılan işler, önce yapıldığında iktidarlar veya görevdeki başkanlar için zarar verecek sıkıntılı işler olmalıdır. Her alanda bu kural geçerli olmasa gerek ki biz eğitim ve sendikal mücadelemiz adına seçim sonrası hareketli ve verimli geçeceğini umduğumuz bir döneme hazırlanıyoruz.
Toplu sözleşme piriminin AYM tarafından iptali ile zaten gündemimizde olan 4688 sayılı yasanın değiştirilmesi önemli çalışma alanımız olacak. Bugün sıkıntı gibi görünen geçici durum, yetkililerce eğer doğru yönetilirse sonucu itibari ile sabrımızla hayırlı bir sürece dönüşecek.
Sendikacılığın olmazsa olmazlarına direnerek zaman kaybetmeyeceksek, toplu sözleşme piriminin iptal edilmesi, bizi dayanışma aidatı gibi zaten olması gereken bir sistemle buluşturabilir.
Eğitimde ise seçim sonrasına kalan müfredat, meslek kanunu ve diğer önemli başlıklara bakılırsa, sıkıntılı değil hareketli ve verimli bir dönemin bizi beklediğini söyleyebiliriz. Genel seçimden sonra atılan bir çok adımın aslında bir nevi ön hazırlık olduğu söylenebilir. Eğitimi yöneten üst bürokrasinin büyük oranda yenilenmesi ve ardından bu günlerde okul idarelerinin şekilleneceği çalışmalarla yeni gündemlere hazır hale geleceğiz.
Tam yeri gelmişken, ziyaret ettiğimiz illerde yeni yönetici görevlendirme yönetmeliğinin; kırıter olarak süreyi esas aldığı, süre dışında didğer puanlama maddelerinin artık bir anlam ifade etmediği ve genç idarecileri cezalandırdığı yönündeki eleştiri ve tespitlerin dikkate alınması gerektiğini belirtelim.
Müfredat, meslek kanunu ve kademeler arasındaki geçiş sistemi üzerine yazılacak, söylenecek her sözün kıymetli olduğunu belirterek, bu konuları manşet yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Verilen onca emeğin, harcanan kaynağın boşa gitmemesi için daha işin başında ve bütün aşamasında üst düzey performans göstermeliyiz.
Yeni müfredata, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Yeni bir eğitim felsefesinden hareketle yeni müfredat inşallah geleceğimizi şekillendirecek. Batıyı, batılı dğerleri yücelten, kendi değerlerimizi ilkel ve çağdışı gören, bizi, tarihimizden ve değerlerimizden uzak tutan müfredatla buraya kadar demek için çok geç kaldık.
Çocuklarımızı test ile tost arasında heba ediyoruz tespitini yaptığımız günlerin üzerinden yıllar geçti. Kademeler arasındaki geçiş sistemine henüz dokunamadık bile. Hepimiz fetöye düşmanız ancak sistem hala fetönün dershane sistemi olarak devam ediyor. Üniversitelerimiz, eğitimcilerimiz hep beraber ortaya başka bir sistem koymayı henüz başaramadık.
Mevcut meslek kanunu, bir yılı dolmadan, düzenleyen o dönemin bakanı tarafından değiştirileceği ilan edilen bir kanun oldu. TBMM tarihinde örneği var mıdır bilinmez ancak bu kanun, önümüzde kaldırılması gereken bir cenaze gibi duruyor.
Demem o ki seçim sonrası için heyecanlanmaya değer yeteri kadar başlığımız var ve çalışacağız. Her zaman olduğu gibi değişime direnenler olacak ancak sonrasında onlar da kazanmış olacak, daha önce onlarca kez olduğu gibi.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri