İddiaya göre Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Kaymakamı Burak Akeller, cuma namazı için gittiği camide hutbe okuma tarzını beğenmediği iddiasıyla imam M.K'yi, "Sen terörist misin?" diyerek mikrofonla darp etti. İmam hastaneye giderek darp raporu aldı. Yaşanan olay sonrası açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz ''Kimse kendini hukukun yerine koymasın. Kimse bize vatan, millet, şehitlik, kahramanlık dersi vermeye kalkmasın! Cevabını alır.'' dedi.

YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

YALÇIN: Hukuksuz Her Eylemin Karşısındayız YALÇIN: Hukuksuz Her Eylemin Karşısındayız

HERKES OLMASI GEREKEN YERİNE DÖNSÜN

Kimse kendini hukukun yerine koymasın. Kimse bize vatan, millet, şehitlik, kahramanlık dersi vermeye kalkmasın! Cevabını alır.

Devletin, kişilerin haddini aşarak göstereceği ucuz kahramanlıklara ihtiyacı yoktur. Geçmişte vatandaşa yapılan bu tür uygulamalar, devlet-millet kaynaşmasını bozmuş ve terörün ekmeğine yağ sürmüştür.

Gazze için hep beraber yürümedik mi? Düşmanın sınıra dayandığını bu koca koca amirlerimiz görmüyor mu?

Siz bu halinizle mi halkın sofrasına oturan, deprem bölgesinde çadırda iftar eden, kardeşliğimiz için ömrünü veren Sayın Cumhurbaşkanımızın temsilcisi olacaksınız?

Peki, darp edilenler, saldırıya uğrayanlar, güçsüzler, kimsesizler kime sığınacak? Her ikisi de devlet görevi yapan imam ve kaymakam hukuk önünde kendilerini savunsunlar.

Herkes olması gerektiği yere dönsün. Milletimiz, devlet adamını bağrına basar. Dün cuma saatinde Kulp Kaymakamı Rahmetli Recep Yazıcıoğlu olsaydı; önce namazını kılar, cemaatle sohbet eder, dertlerini dinler, herkes dağıldıktan sonra hocayı arabasına alır ve onunla konuşur, problemi çözerdi. “Fitne çıktığı zaman at binen insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun.” Hadisini hatırlayalım ve kimseye faydası olmayacak işlere girişmeyelim.