Veli-der Başkanı Yılmaz “Kaybedecek bir günümüz dahi yok” dedi. “Yüz yüze eğitimin başlamadığı, başlatılsa dahi alınmayan önlemler nedeniyle sürdürülemediği her gün çocuklarımızın hem akademik hem de sosyal, psikolojik gelişimleri açısından kayıpları daha da artıyor, eşitsizlikler daha da derinleşiyor” diyen Yılmaz, her geçen gün artan vaka sayıları ve aşılama hızının yavaşlamasının tedirginlik yarattığını kaydetti. Yüz yüze eğitim için gerekli tedbirler alınarak çocukların okula kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Eğitimden birinci derecede sorumlu olan ve kamu adına bütün planlamaları yapmaktan, tüm gereksinimleri karşılamaktan sorumlu olan MEB ve Milli Eğitim Bakanı ise yüz yüze eğitim için yalnızca niyet, temenni ifade etmektedir. MEB’in ve Milli Eğitim Bakanı’nın sorumluluğu niyet, temenni ifade etmek değil, okulların açılmasıyla ilgili gerekli tüm önlemlerin alındığı bilgisini kamuoyuyla paylaşmak ve yüz yüze eğitimin 6 Eylül’de başlatılması için gerekli kararlılığı göstermektir. MEB eğitimle ilgili kararlarda, yüz yüze eğitimde toplumsal uzlaşıyı esas almak zorundadır. Okul okul yaşanılan sorunların, gereksinimlerin gerçek bilgisine sahip olan eğitimciler ve biz velileriz. Eğitimle ilgili atılacak adımlarda, yüz yüze eğitimde biz velilerin, bilim insanlarının, eğitim emekçilerinin söz ve karar süreci esas alınmalıdır” şeklinde konuştu. Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında salgının ilk yılında okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle noktaladı: “Artık bir günü dahi kaybetmeye tahammülümüzün kalmadığı noktadayız. Yüz yüze eğitim için Öğrenci Veli Derneği olarak gün gün sürecin takipçisiyiz. Hiçbir veli, hiçbir çocuğumuz kendini yalnız hissetmesin. Kayıp nesil istemiyoruz. Hayat okulda, derste, yüz yüze eğitimde… Eğitim gelecektir, haktır ve ‘uzaktan’ olmaz. Geleceğimiz için, yüz yüze eğitim için gün sayıyoruz ve yüz yüze eğitimin başlaması ve sürdürülebilmesi için Veli-der olarak tüm demokratik haklarımızı kullanacağız.”