Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir’de İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada daha önce pek çok kere dile getirdiği bir hususu yeniden gündeme getirdi.

Konuşmasında “eğitim reformu” vurgusu yapan Erdoğan, 18 yıllık iktidar döneminin de muhasebesini yaptı: “Samimi bir muhasebeyle, geçtiğimiz 18 yılda her alanda, tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum.”

Cumhurbaşkanının eğitimde reform çıkışını Fikircoğrafyası Youtube kanalında Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Abdulbaki Değer ve Özgür Eğitim-Sen Genel Sekreteri Ali Aydın birlikte analiz ediyorlar…

Eğitimde reform düşüncesinin en üst irade tarafından dile getirilmesi bu konuda yeni bir açılım sağlayacak mı ? Reform düşüncesinden önce niçin reform yapacağız konusunda bir analiz yapmak gerekmiyor mu ? Bu durumda eğitim üst yöneticileri ve ilgili kurumlar reformdan ne anlayacaklar? Eğer bu ülkenin köklü bir reform ihtiyacı olduğunu düşünüyorsak, statükoyu sürdürenlerin dirençleri ve kozmetik iyileştirme önerileri karşısında bir alan açmak mümkün mü? Tartışmayı daha çok ideoloji alanında yapmak isteyen kesimler devlet eliyle zorunlu kitlesel eğitimin karakterine dokunma konusundaki ortak paydaları reformun önünde engel değil mi?