Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney katıldığı bir TV programında Memur sendikacılığını bitiren dejenere eden bir sistem olduğunu belirterek ''Yetki dönemi yaklaşırken ben bu memuru bir kandırayım, aldatayım, ne yapayım işte valiz vereyim, kulaklık vereyim, çanta vereyim vb vereyim böyle bir sendikacılık olabilir mi ? bu ahlaki değil'' sözlerine Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı'dan yanıt geldi. Çakırcı, Türk Eğitim-Sen'in bazı üst düzey MEB bürokratlarına tartışmalı bir markanın hediye çekini verdiğini hatırlatarak '' Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler. Türk Eğitim Sen’in üyesi dahi olmayanlara boykot ettiği bir firmanın hediye çeklerini dağıtması tam da Kamu-Sen genel başkan yardımcısı Türkeş Güney’in söylemine denk düşüyor; “böyle bir sendikacılık olabilir mi? Bu ahlaki değil” dedi.

ÇAKIRCI açıklamasında şu ifadelere verdi:

Memur-Sen’de üyenin aidatı üyeye hizmet olarak döner, üyeye gider. Doğal olan, sendikanın üyesine kazandırması, üyesine hizmet etmesi, üyesinin talebini karşılamasıdır. Bu aynı zamanda sendikal aidiyetin, üye ile sendika arasındaki bağın tezahürüdür. Bizim sendikacılık anlayışımız budur.

Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler. Türk Eğitim Sen’in üyesi dahi olmayanlara boykot ettiği bir firmanın hediye çeklerini dağıtması tam da Kamu-Sen genel başkan yardımcısı Türkeş Güney’in söylemine denk düşüyor; “böyle bir sendikacılık olabilir mi? Bu ahlaki değil”

Özel Bürolar Milli Eğitim Müdürlerinin Çiftliği mi? Özel Bürolar Milli Eğitim Müdürlerinin Çiftliği mi?

Bir yandan üyeden alınanın üyeye dönmesini ahlaksızlık olarak görüp diğer yandan daha dün sözde boykot ettikleri bir firmanın hediye çekini üye olmayana vermek ne tür bir tutarsızlıktır? Ahlaksızlığın bunu bizatihi ahlaksızlık olarak addedenlerce işlenmesi, bunların sendikacılıklarının da sendikal ahlaklarının da sorgulanmaya muhtaç olduğunun ispatıdır.