Öğretmenlerin yıllardır beklediği Öğretmenlik  Meslek Kanunu 14 Şubat 2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tabi beraberinde birçok eleştiri de geldi haklı olarak. Çünkü hazırlanan kanunda birçok eksiklik var. Üç madde dışında kanunda neredeyse hiçbir şey yok.  Bunlar 3600 Ek Gösterge, Kariyer Planlaması ve Adaylık Kaldırma Sınavı. Evet bunlar özellikle Ek Gösterge ve Kariyer Planlaması yabana atılacak gelişmeler değil kabul ediyorum ama daha kapsamlı bir kanun hazırlanıp eleştirileri en aza indirebilirdi bakanlık. Meslek Kanununda yer alan eğitim programı ile eleştiriler daha da fazla olmaya başladı. Özellikle 180 ve 240 saatlik videolar öğrenmeden ve öğretmekten uzak, sıkıcı ve anlamsız olmasından dolayı öğretmenlerimiz tarafından kabul görmedi. Yapılan programlardan sonra da yapılacak sınav öğretmenlerimizi çileden çıkartmaya yetti.  Çünkü 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. Maddesinde; “Öğretmenlik mesleği, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlandığı için öğretmenlerimiz haklı olarak bu sınava sert bir şekilde karşı çıktı.Ancak bakanlık geri adım atmayarak sınavı yaptı. Bakanlık sınavı kolay yaparak öğretmenlerimizin gönlünü almaya çalıştı ama o tren çoktan kaçmıştı.
                  Kanunla sınavı başarı ile tamamlayan öğretmenlerimizin maaşlarına ciddi bir gelir geleceği bakan bey tarafından söylendi. Cumhurbaşkanımızın memur ve emeklilere ilk önce% 25 daha sonra Yetkili Sendika Memur-Sen tarafından yapılan mücadele sonucu + 5 ile% 30'a çıkarılan zam oranı uzman öğretmenlerin 2400, Başöğretmenlerin ise 4900 lira civarında ücret alacaklarına tekabül ediyordu. Ayrıca öğretmenlerimize bir derece verileceğini ve bu yeni derecelerle uzman ve başöğretmenlik ücretlerinin yatırılacağı belirtildi. Verilecek bir derece sadece uzman ve başöğretmenlik değil maaş artışında da etkili olacaktı. 
                   Maaş katsayısı belli olduktan sonra yeni hesaplanan maaşlar çıkınca bordrolarına bakan sınıf öğretmenleri bir şok yaşadı. Yeni bir derece ile maaşına zam bekleyen sınıf öğretmenleri kesinti kısmına bakınca hiçbir yararını görmedikleri  İLKSAN' DA iki katına çıkan bir kesinti ile karşılaştılar. Çünkü İLKSAN'DA derece alınan aylarda aidatlar çift kesilmekte diye bir kanun maddesi var. (4357 sayılı Kuruluş Kanunu Madde-11) Geçmiş dönemlerde yapılan İLKSAN seçimlerinde bazı yazılar kaleme almıştım. İLK-SAN SON HÜSRAN ve İLKSAN EMİN ELLERDE Mİ? yazılarımda belirttiğim gibi sınıf öğretmenlerini zorunlu üyelik kapsamına alan bir kurum olan İLKSAN derece alan sınıf öğretmenlerimizden ortalama 500 ila 520 TL arasında kesinti  yaparak tekrar kime faydası olduğu belli olmayan bir kurum  olduğunu bir daha tescillemiş oldu. 
                   Dünyanın hiçbir yerinde ZORUNLU ÜYELİK kavramı olmamasına rağmen 1943 yılında kurulan İLKSAN'DA olması gerçekten  garip bir durum. 1943 yılından beri kendini yenilemeyen, üyesinden aldığı aidatının karşılığını vermeyen,faiz gelirleri ile ayakta duran, tüm varlıklarını satması halinde bile üyelerinin paralarını veremeyecek durumda olan, üyesine verdiği kredilerin bankaların verdiği orandan daha fazla olan, otellerinde üyelerin değil de ekabirlerin ve yabancı turistlerin kaldığı kısacası kurulma amacının dışında hareket eden bir kurum olan İLKSAN'DA zorunlu üyeliğin kaldırılması yönünde bir adım atılması gerekir. 
                     Yetkili Sendika olan Eğitim Bir-Sen'in üyeliklerin gönüllü olması yönünde Toplu Sözleşmede aldığı karar sonrası neredeyse hiç yeni üyesi olmayan İLKSAN daha sonra alınan kararı mahkemeye vererek iptal olmasını sağladı. İptal edilmediği takdirde İLKSAN'I zor zamanların beklediği aşikardı ki şimdide iyi bir durumda olduğu söylenemez. Üyelerinin sadece emekli olduğunda veya vefat ettiğinde üyelikten çıkarıldığı kurum olan İLKSAN için hem Yetkili Sendika olan Eğitim Bir-Sen hem de bakanlığın bir adım atması gerekiyor. İlk önce ZORUNLU ÜYELİK dayatmasından vazgeçilmesi ve üyenin istediği zaman aidatlarını alıp üyelikten çıkmasının yolu açılması gerekir. Gerekirse bu konu Cumhurbaşkanımıza iletilerek çözüm noktasında daha kapsamlı bir çalışma yapılması için destek istenebilir. Çünkü yaklaşık 300.000 kişiden ve bu üyelerden her ay düzenli olarak toplanan aidatlarından yola çıkarak devasa bir bütçenin amacına uygun bir şekilde kullanılmamasından dolayı oluşan bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor.

Eğitim sendikaları eğitimciye şiddeti protesto etti Eğitim sendikaları eğitimciye şiddeti protesto etti