Ülkemiz okulları arasında eşyanın tabiatı gereği farklılıklar var.  Bireyin yaşam beklentilerindeki farklılıklar okulların da farklı beklentiler ile inşasını mecbur kılıyor. Dünyadaki başarılı örneklerde beklentilere göre tasnif edilmiş okul modeli geçerli iken ülkemizde bütüncül bir yaklaşımla tüm öğrencilere aynı müfredatların anlatılması genel yaklaşımı eğitimi zorlaştırıyor. Zira öğretim bireyin talep etmesi ile ortaya çıkacak bir olgu.

Üniversite sınavı hala bireyin yaşamını derinden etkileyecek bir kuvvete sahip. Bu sınavın neticesi bireyin yaşamının geriye kalanını nasıl yaşayacağını belirliyor. Birçok noktadan hakkaniyetin tam sağlanması gereken nezaketli bir husus.  Nüans deyip de önemsenmeyen hususlar birilerinin yaşamlarını derinden etkiliyor.

MEB 2024 Ortaokul Matematik (5,6,7 ve 8. Sınıf) Yeni Müfredatı MEB 2024 Ortaokul Matematik (5,6,7 ve 8. Sınıf) Yeni Müfredatı

Üniversite sınavında sorulan sorular ve soru kapsamı başlı başına bir yazının konusu olacaktır. Bizim dikkati nazara aldığımız husus ise Ortaöğretim Başarı Puanıdır.  2010 öncesinde okul bazlı hesaplanan bir ortaöğretim başarı puanı vardı. 2010 sonrasında ülke genelini esas alan bir puanlama sistemine gidildi. Mevcut uygulamada öğrencinin diploma notu 5 ile çarpılarak en düşük 250 en yükseği 500 puan elde ediliyor. Bunun 0.6 ile çarpımı ile de ortaöğretim başarı puanı hesaplanıyor. Ülke geneline yayılmış bir toptancı yaklaşım ise hakkaniyeti zedeliyor. Yazımızın başında da belirtmiştik; eşyanın tabiatı gereği okullarımız arasında farklılıklar var. Sınavla öğrenci alan ülkemizin sayılı okullarında alınan 90 puan ile taşrada yerel yerleştirme ile öğrenci alan bir okulun 90 puanı aynı olmasa gerek. Tersinden bakıldığında İzmir Fen Lisesinde yapılan bir sınavda herkesin 100 alması ölçmeyi anlamsız kılar. Bu okulda işlenen müfredatın kapsam yoğunluğu ile taşradaki bir lisedeki kapsam yoğunluğu da aynı müfredat üzerinden olsa bile ölçme araçları bakımından farklılık arz eder. Bunun vasata yaklaştırılması yaklaşımı ise üst düzey bilim insanı yetiştirme hayallerimiz baltalar. Doğal olarak sınıfın genel seviyesine göre ders anlatan soru soran öğretmen sınıf bazlı hakkaniyetli davranmış olsa da ortaöğretim başarı puanı bakımından adaleti zedelemiş olur.


Ortaöğretim başarı puanının ülke geneli ile hesaplanması öğretmenler üzerinde de not baskısı oluşturmakta. Üniversite sınavının yaşamı belirleyen ağırlığından sebep öğrenciler ders notlarının yükseltilmesini beklerken, öğretmenler sürekli not yükseltilmesi baskısı yaşamakta. Sayılı Fen Liselerimizde seçilerek geldikleri için ülkenin en yüksek öğrenim bilgisine sahip öğrenciler hepsi de 100 olamayacağından  90 diploma notuyla mezun olurken sıradan bir okulda vasat bir öğrenim ile 100 diploma notuna sahip öğrenci üniversite sınavında ortaöğretim başarı puanı 6 puan fazla olacağından avantaj elde ediyor. Pek çok hikâye duyduk, dinledik sınav puanı ile 5 bininci olurken ortaöğretim puanından dolayı 7 bin 8 bin olduk diyenleri.

YKS kılavuzu yayımlanmadan “okul bazlı ortaöğretim başarı puanı” hesaplamasına geçilerek hakkaniyetli davranılmış olur. Okulun en yüksek puanlı diploma notu tam puan kabul edilir. Bu hem seçerek öğrenci alan okullardaki öğrencilerimizin hakkını teslim edecek hem öğretmenler üzerindeki anlamsız not baskısını kıracak hem de öğrencinin not avcılığından dersi öğrenme gayretine evrilmesine vesile olacaktır. Önümüzde bir balon gibi büyümüş, eğitimi rotasından çıkaran devasa problem alanı basit bir düzenleme ile hakkaniyet uygun çözülebilir. Tüm hakşinas eğitimcilerin bu hususta gayretli olması beklenir.

İbrahim Hakkı CELİS