Patronlar her yerde olduğu gibi eğitim alanında da emeği kölelik koşulları içinde tutmak isterken en bayağı ve seviyesiz tarzları ile “kriz” anlarına müdahale ediyor.

Hukuki departmanları bir çalışanı işsiz ve borçlu bırakmanın, işçi hukukunu örtbas etmenin karanlık yolu üzerine varlığını sürdürüyor. Artık bildikleri ve sindiremedikleri şey Sendikanın varlığıdır. Sömürünün aparatları güçten düşüyor, kişiler unvanları ile birlikte kendilerini aslında zayıf gösteren görüntülere ve sözlere başvuruyor.

Bir kendini kaybetme hali! “İşçi sınıfının sınıf mücadelesi , onun, ahlakıdır.” İki yüz yıllık deneyim birikimini arkasında bırakarak bugüne de seslenen bu tanımın doğruluğu üzerine uzun uzun konuşabiliriz.

Haziran Seminerleri Online mi Olacak? Haziran Seminerleri Online mi Olacak?

Emekçiler; çürümeyi, rekabeti, bireyselliği, kariyer planlamalarını, kaybetme korkusunu ve hırslarını taşıyarak – içinden çıkanların- darbelerine maruz kalır. Kimi patroncu olur, kimi jurnalci, kimi direniş kırıcı, kimi ise sendika karşıtı. Bu gerçeği bilerek hareket ediyoruz. Gelişen ve büyüyen bir sendikayız.


Gelişimimizi darbeler alarak ama darbenin geldiği tarafa daha güçlü karşılıklar vererek sürdürüyoruz. Üyeleri ile kenetlenen ve kara dumanı dağıtma hedefi ile hareket eden bir sendikanın karşısında duramazlar.

Sıva dökülsün, çatlak görünsün!