Talip Geylan'dan Yusuf Tekin'e MEB'deki Çeteleşme Uyarısı! Talip Geylan'dan Yusuf Tekin'e MEB'deki Çeteleşme Uyarısı!

Mehmet Yeni açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Ülkemizde yapılan Cumhurbaşkanlık seçimini ikinci turda kazanan Sayın Recep Tayyip Erdoğan 3 Haziran günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yemin ederek Cumhurbaşkanlık görevine tekrar başladı. Göreve başladıktan sonra herkes tarafından merakla beklenen kabine üyelerini açıkladı. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'na atanacak isim üzerinde günlerce konuşuldu. Nitekim kamuoyunda ismi geçenlerden biri olan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanlığına getirildi. Prof. Dr. Yusuf Tekin'in 2013-2018 tarihleri arasında son MEB Müsteşarı olarak görev yapması kamuoyu tarafından olumlu karşılandı. Çünkü bakanlığı bilen,tanıyan birinin bakanlığa getirilmesi çözüm bekleyen sorunların çözümü noktasında umut ışığı olmuştu.
              Bakan Tekin göreve gelir gelmez "Bir karar alırken özellikle öğretmenlerimizin görüş,öneri ve eleştirilerini dikkate alacağız" ve "İstişarelerle eğitimi birlikte yöneteceğiz" diyerek eğitim ordumuzun kahramanları olan öğretmenlerimizin geleceğe umutla bakmasına sebep olmuştur. Bakan Tekin'in öğretmenler odalarını ziyaret ederek sorunları dinleyip çözüm önerileri için adım atması eğitimciler tarafından olumlu karşılandı. 
              Seçimlerden dolayı ertelenen Yönetici Görevlendirme Takvimi, İl İçi ve İller Arası İsteğe bağlı Yer Değişikliği ile Mazerete Bağlı Atama Takvimi,Şube Müdürleri Yer Değiştirme Kılavuzu,Taşra Teşkilatında Görev Yapan Personelin İller Arası Yer Değiştirme Duyurusu gibi beklenen takvimleri  hızlı bir şekilde yayınlanması, süreci bekleyen eğitimcilere ışık oldu. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlerini iki grup şeklinde toplantıya alması dikkat çeken bir ayrıntı idi. Çünkü ülkemizde yaşanan depremden sonra depremi yaşayan illerdeki İl Milli Eğitim Müdürleri ile ayrı bir şekilde toplantı yapması illerdeki sorunların ve çözümlerinin farklı olduğunun bilincinde olduğunu ve hızlı bir şekilde adım atılması gerektiğinin farkında olduğunu göstermiştir. Nitekim toplantılardan sonra depremi yaşayan öğretmenlere öncelik vererek atama duyurusu yayınlatması sorunların tespiti ve çözümü noktasında güzel bir adım olmuştu.
              Depremden etkilenen öğretmenlerimize atamada öncelik verilmesi,depremzede öğrencilere ek kontenjan verilmesi,isteğe bağlı iller arası yer değiştirmede görev sürelerinde esas alınan tarihin 30 Eylül değil de 31 Aralık olarak alınması,öğretmenlerin öğretmenevlerinde konaklamalarına yönelik kapasitenin artırılması,ikinci il içi/il dışı isteyen öğretmenlerin taleplerinin karşılanması,depremzede öğretmenlerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması,aile bütünlüğü için il ve ilçe emri verilmesi,ortaöğretim kurumlarında yapılan değişiklikler,ölçme ve değerlendirme yönetmeliğindeki değişiklikler,kariyer sınavlarında ve görevde yükselme sınavında ücretin alınmaması,ücretli öğretmen ve usta öğreticilerin ek ders ücretinin artırılması,zorunlu hizmet affının getirilmesi gibi konuların çözümü noktasında sergilediği tutum Sayın Bakanın kamuoyu tarafından takdirle karşılanan icraatları oldu.
               Ancak Sayın Bakanın son dönemde mülakat ve öğretmenlerin rotasyonu ile yaptığı açıklamalar kamuoyunu rahatsız etmiş ve eğitimcileri ikiye ayırmış durumda. Öğretmen atamalarında yapılan mülakatlar her kesimin tepkisini çekerken Sayın Bakanın mülakatla ilgili yaptığı açıklamalar ülke gündemine oturdu. Sayın Cumhurbaşkanımızın mülakatları kaldıracağız açıklamasından sonra Sayın Tekin'in açıklamaları herkesin kafasında bir soru işaretini de beraberinde getirdi. Her ne şekilde olursa olsun mülakat uygulaması insanlar arasında adalet duygusunu zedeleyecek bir uygulamadır. Üniversiteyi bitirmiş, KPSS'de başarılı olmuş birini getirip mülakat ile elerseniz o kişinin herkese ve her şeye olan güvenini zedelemiş olacaksınız. Ayrıca ülkemizin en büyük eğitim sendikası olan Eğitim Bir-Sen'in Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın "Biz mesleğe yeni alımda mülakat konusunda şerh düşüyoruz ve çekinceli yaklaşıyoruz,bunu sağlıklı bulmuyoruz."diye açıklama yaparken konunun tekrar düşünülmesi kanaatindeyim. 
                 Sayın Bakanımızın göreve geldiğinden itibaren yaptığı birçok güzel ve yerinde olan kararların yanında mülakat ve rotasyon ile ilgili açıklamaları biz eğitimcileri üzse de kamuoyunun vicdanını yaralayan mülakatlarla ilgili yeni adımlar atacağından da şüphemiz yoktur. Bakanımızın öğretmenler odası buluşmalarında bu konunun gündeme geleceğinden ve "İstişarelerle birlikte yöneteceğiz" söyleminden hareketle konunun tekrar değerlendirileceğinden şüphem yoktur.