Meclis kürsüsünden köylüyü savunduğunu iddia eden bir adam boş bir konuşma yaparken bir zaman; orada has köylü olan bir vekil söz alır ve der ki;

          '' Sen hiç susayıpta toprakta öküzün kurumuş ayak izinden su içtin mi? İçmediysen köylü adına konuşma’' der. İşte o adam şöyle demek istemiştir;  ‘' Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Benim huzurumda köylü ayağı yapma, yemezler.’

          Buna ne dersin sayın Hınc alıcı.

          Şimdi şöyle bir tarih dersi verelim bazı arkadaşlara: Ülke işgale uğrayıp yer gök zulmetle kaplandığında din, iman, vatan uğruna şehadete koşanlar, şehit olup ülke de işgalden kurtulunca, meydan birilerinin elinde kaldı… Bazı Avrupalı dostlarımızın içinde ukde olan, 600 yıllık hınç alınmak istenmiş te işte öyle bir düzen kurulmuş memlekette. Bizde, dininin adı barış olan bir millette, Rahman’ ın kulu var ama bela veren, öç ya da hınç alanlar hep oradan kalmadır. Onların çocuklarıdır bir kısmı gerçekte, bir kısmı fikirde inançta, bir kısmı dava gütmede, kimi de dedelerinin biriken hıncını almakta.

          Şimdi size bir manzara resmi yapalım isterseniz. Ak kadroların, ak bürokratlarından önce ne vardı şimdi ne var manzarası. Hastaneye giderdik, bizim vergilerimizle yapılan perişanlık, pespayelik ve pislik kokan hastanelerde kendi yakınımızı ziyaret veya hastamızı görüp halini anlamak istediğimizde en önce hastanenin Cumhurbaşkanı olan kapıda ki görevlinin elini ayağını öpecek ifadeler ve tavırlar takınmak zorunda bırakılırdık. O da keyfine göre eli, yüzü üste başı düzgün olanları direk alır, diğer halkı almaz, anasından emdiği sütü burnundan getirirdi.

          Sıfatının karalığından yüzüne bakılmayacak adamlara ‘Nurlu yüzüne kurban olurum, al bizi alır içeri’ diye yalvartan cümleler söyleten bir zulüm abidesini diken sizin zihniyetinizdi hiç hayıflanmayın Hınç bey. Kendi mülkünün tapu bilgisini almaya giden vatandaşın vergileri ile maaş alan ahlak yoksunu memurların işlerini yapmaları için evrakın arasına sıkıştırmak zorunda bırakıldığı rüşvet parasına rağmen fırça yemekten kurtlamayan bir safiyet sahibi Anadolu insanının çilesi henüz bitti sayılır.

          Hem de bir yanlışı yaptığını iddia ettiğiniz insanın kendisine sorma ihtiyacı bile duymadan işinize geldiği ve eskiden beri alıştığınız üzere kendi kurduğunuz sistemin eleştirisini bizim üzerimizden yapmanıza izin vermezler efendi. Sen, zihniyet olarak 80 sene ülkeyi yönettiğin çirkin metodun hesabını bize bırakıp çıkamazsın.

          Rahmetli Hasan Karakaya gençlik yıllarında sol örgütlerle ilişkisini temiz bir gençlik hikayesi gibi yazıp kenara çekilen Hasan Yücel’ e yönelik ‘elini yıkayıp çıkamazsın Hasan’ diye bir yazı yazmıştı. Şimdi ise tüm sol kesime şu körler hikayesini anlatalım: İki kör, dolma yerlerken biri diğerine der ki;

          - Yahu neden ikişer ikişer yiyorsun? Diğeri hemen cevap verir;

          - İyi de sen kör ben kör nerden biliyorsun nasıl yediğimi deyince bu sefer ilk suçlayan der ki;

          - E ben öyle yiyorum da oradan biliyorum.

          Tabi sizin gibilerin işi gücü, ömrü hayatı ‘’Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’’ sorularının ardında geçince ve hem de şimdilerde bunu kimseye söyleyemeyince bu lafı birleri söyleyecektir herhalde zannı ve hayali ile bu ifadeye balıklama atlıyorsunuz. Öncelikle yapılan söz konusu iş ve ilgili polisle ilgili yapılan işlemin ne olduğu ve yasal sürecin ne durumda olduğu bilgisi belli ki sizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Öyle olsaydı yapılan açıklamalardan haberiniz olurdu ve o kadar zaman televizyonlarda ve köşenizde futbol yorumculuğu yapmış biri olarak metrelerce öteden bu kadar açık ofsayt’ a düşmemiş olurdunuz.

          Ama ne yapalım, ‘her kişi kendi gibi bilir alemi’ derler ya ve yine eskilerin dediği gibi ‘işiniz ne ise fikriniz de o’ oluvermiş. Biz artık size ve avanenize diyoruz ki,’haydi başka kapıya size buradan bu şekilde ekmek çıkmaz.’

          Hükümete ve ona yakın olanlara zarar vereceğim derken zaten yerlerde olan karizmanız iyice yerin dibine batırmayın boşuna da, bari az da olsa okurunuz kalsın şu fani dünyada. Sizi ölümünüzden sonra, bari çok sayıda insan hayırla yad etsin. Ağalık sisteminin kurucuları da sizsiniz. Her işin başına koyduğunuz ağalar arpalıkları gitmesin diye değil mi bu kadar mücadeleniz sanki? Şimdi Devlet de aklını peynir ekmekle yedi ya sizin ağzınıza bakıp adam gibi adamları bir kalemde çizecek öyle mi? Oda tv haberleri ile İl Müdürlerini siğaya mı çekeceksiniz.

          Siz kurduğunuz sistemin kurbanı olmanız gerekirken, kralı olma durumundan sonra kurbanı olmayışınızı bu kadroları sizden kurtaranların inanç, fikir ve değerlerine borçlusunuz. Dua edin ki, kapısına gittiğiniz devlet hastaneleri doktorundan, hemşiresine insan evladı gibi hizmet sunuyorsa bu iktidarın oluşturduğu hizmet anlayışının neticesidir. Hak, hukuk arayanlar bir nebze yüzü güler halde ise sebebi yine bugün ki iktidar ve onun bürokratlarıdır.

          Biz anası ‘’bu millete adam gibi hizmet etmezsen sana sütüm haram olsun’’ diyenleriz. Biz ‘’Oğlum, inandığınız değerler üzere adaletli ve namuslu bireyler olarak bu millete hizmete ölünceye kadar memursunuz’’ diyen babaların oğullarıyız.

          Siz bizi tanımazsınız ama biz sizi çok iyi tanırız. Aslında siz bizi tanırdınız da senelerce gözünüzü kapattığınız için hakikatlere göremiyorsunuz. Ama biz sizi iyi tanırız. Vatandaşı aşağılayan, azarlayan tarzınızı, tavrınız edanızı iyi biliriz. Daha düne kadar dağda ki çoban diye başlayan cümleleri biz kurmadık, aşağılayarak bu milleti. Onu için herkes kendi Cemaziyel Evveline bakıp ta, öyle beylik laflar etse iyi olur.

          Vesselam

          Selehattin DUMAN

          31Mart 2018 19:00