Üç beş sene öncesine kadar imam hatip okullarına çok büyük ilgi vardı.

Artarak devam etmesini beklediğimiz bu ilgi, kısa zamanda yok denecek noktaya kadar geldi.

Veyahut getirildi!

Getirildi diyorum, zira gösterdikleri özel hassasiyetlerle il ve ilçelerindeki İmam Hatip Okullarının hem fiziki mevcudiyetlerini, öğrenci sayılarını ve hem de eğitim kalitelerini arttıran il ve ilçe milli eğitim müdürleri türlü türlü sebeplerle görevlerinden alındılar.

Son zamanların pek modası olarak herkesin söylediği gibi, “Reis bunu görmüyor mu, Reis bunu da görsün!” demek istemesem de, “İmam hatiplerin misyonu kıyamete kadar devam edecektir” diyen Reis’in şunu bir sormasını isterim:

“Samsun’da imam hatip okulları için canla başla gayret sarf eden İl ve İlkadım İlçe Milli Eğitim müdürlerini kim, neden görevden aldı. Yerlerine gelenler imam hatip okulları için ne yaptı?”

Diğer illerde de durum pek farklı değildir; imam hatip okullarına sahip çıkılmadı, önceki ekibin sağladığı fiziki imkânlar atıl vaziyette bırakıldı.

Öğrencisiz boş binalar haline geleceği perşembenin gelişinin çarşambadan belli olması gibi ortaya çıkan imam hatip okulları için Milli Eğitim Bakanı, il Milli Eğitim müdürlüklerine birer yazı yazarak, Anadolu liselerine dönüştürülmek üzere bina ve boş derslik durum raporuistedi.

Boş olan imam hatip liselerini, Anadolu liselerine çevirmek için istenilen bu rapor aslında Anadolu lisesiyken imam hatip liselerine çevrilen okulların geri iadesi anlamına gelmiyor mu?

İmam hatiplerde 28 Şubat’a dönüş nasıl başlatıldı?

LGS sonuçlarına göre;

90’ın üzerinde ortalaması olan öğrencilerden birçok öğrenci, bırakın Anadolu lisesini, hiçbir liseye yerleşemezken, 60 ortalamanın altındaki öğrenciler Anadolu liselerine yerleştirildi.

 

Özel ortaokul ve İHL ortaokullarının kayıt alanı bu okulların hususiyeti nedeniyle daha geniş oluyordu.

Önceki yıllarda puana göre il içinde birden fazla İHL tercih edilebiliyordu.

Bu sene olmadı…

Tercih ve yerleştirmelerde bütün il geneli kurgulanmış olmasına rağmen özel okul veya İHL’lerin bulunduğu adresle ilişkilendirilmiş sadece bir okul tercih edilebildi.

Yani İl ve ilçelerde İHL sayısı sınırlı olmasına rağmen, iki ilçe sınırında oturan bir öğrenci mesafeleri birbirinin aynı olsa bile bir ilçedeki okulu tercihe zorlandı. Bir okul doldu diğeri bomboş kaldı.

Bunun asıl sebebinin özel okulda okuyan öğrencinin devlet okuluna geçişini yani ‘kümesteki kazların kaçını engellemek’ olduğu bile iddia edildi.

Bursa Pilot Bölge’de tıkır tıkır işleyen sistemde, öğrencilerin ikamet adreslerinin bulunduğu kayıt alanı, okuduğu okulun bulunduğu kayıt alanı, öğrencilerin okullarda bulunuşlukları, öğrencilerin tercihleri, okul başarı puanları, devam-devamsızlık başta olmak üzere okulların kontenjanı, okulların türü gibi ölçülere göre yerleştirme yapılacaktı.

Fakat ne oldu, nasıl olduysa sistem Bursa’dan ülke sathına geçildiğinde işlemez hale geldi.

Veyahut getirildi…

Bu konuya devam edeceğiz…