Cemreler birbiri ardına düşerken; Tomurcuklanan bahar, kalplerde kıpırdamalar yaratıyorken. Ülkenin bir tarafında “Canlı Şehitler” toprağa düşerken, diğer tarafında “Cansız Bomba” Leşler et et kargalara köpeklere yem olurken; Kim ne için savaşıyor başımızı iki elin arasına alıp düşünmek gerek.

Tüm dünya terör tehlikesi ile burun buruna, Bugün besleyip büyüttüğün karga senin de gözünü oyar ey Medeni Avrupa! Ey bilmem ne Bela! Birileri basbas bağırırken “terörün dini dili ırkı vicdanı olmaz” diye. Birileri gencecik insanları Hak, özgürlük ve barış kisvesi ile bomba bomba patlatırken. Avrupa’ya ağlayıp kendi kardeşlerine oh olsun derken. Bir gün bu bomba senin de yanında da patlar ey nankör!

EY Gençler, Sosyalleşeceğim diye gittiğin Bilmem ne kitabevi, Bilmem ne Türkü Kafe, avuçlarını ovuşturup halay halay dağa çağırıyor seni dikkat kesil.

Ey onları zorlu zahmetle yetiştiren Ana, Oğul kız elden gidiyor. Okuyup büyük adam olmasalar da merhametli olsunlar, Cana kıymanın büyük günah olduğunu öğretin onlara, Ölerek öldürerek barış olmaz anlatın onlara..

Geçtiğimiz ay Suriyeli mültecilere yardım maksadıyla bir seyahat gerçekleştirmiş oldum. Şanslı olanlar 30 kişilik halısı bile olmayan evlerde, Şanssızları ayazda sokakta yalın ayak… Vatansızlığın ne olduğunu, insanların nasıl zor bir hayat sürmeye çalıştığını iliklerime kadar hissettim. Bugün Batıyı Arkanda hissederek ayaklandığın başkaldırdığın Vatan, Yarın yok olursa kendini öz yurdunda dilenen, Para için takla atan olarak bulabilirsin benden uyarması.

Velhasıl her türlü ideolojinin, siyasetin üzerinde; Mevzu bahis Vatansa gerisi teferruattır. Vatanımıza sahip çıkalım…