Hatırını kıramayacağım bir yakınımın ısrarı ile sinema bileti almak için sıraya giriyoruz. Bilet satılan gişeye en az on metre mesafedeyiz. Anormal bir kalabalık, kalabalıkta anormal bir neşe, neşelerin içinde anormal kahkahalar var. Gelmez denilen sıra geliyor ve biz üç kişi, ancak farklı yerlerdeki boş koltuklarda oturmayı kabul ederek içeri girebiliyoruz. Zira yan yana üç boş koltuk kalmamış, salon neredeyse dolmuş.

Salona giriyoruz. Ben, arkadaşlarımla vedalaşıp sıra sonundaki koltuğuma oturuyorum. Yanımda 8 yaşlarında bir erkek çocuğu var. Anladığım kadarıyla babasıyla gelmiş. Patlamış mısırlarını almışlar, hazırlıklarını yapmışlar. Belli ki keyif zamanı.

Işıklar sönüyor ve film başlıyor. Sadece film değil; küfür başlıyor, magandalık başlıyor, magandalık sınıf atlıyor, küfür makinalı tüfek gibi Dolby digital sesle salonda yankılanıyor. Ben kalkıp çıkmayı düşünürken birden yanımdaki çocuk aklıma geliyor. Aman Allah! Babasıyla birlikte kahkahalara boğuluyor. Baba, oğluna küfür, seviyesizlik ve magandalık menüsünü sunarak, ona örnek olarak sorumluluk bilinciyle keyifli dakikalar geçiriyor. Sonra kahkaha seslerine dikkat kesiliyorum, genç kızlar, delikanlılar ağıza alınmayacak sözleri işittikçe salonu gülme sesleriyle inletiyorlar. Sanki seslerini salondakilere dinletiyorlar…

Dayanamayıp çıkıyorum. Sonra film bitince diğerleri de çıkıyor. Hepsi mutlu, güleç dağılıp uzaklaşıyorlar. Çoğu genç, belki ortaokul, belki lise.

Bu gençlerin yarın okullarına dağılacakları, sınıfa girecekleri, ders görecekleri, yeni şeyler öğrenecekleri, anne babalarıyla yüzleşecekleri gerçeği aklıma geliyor. Ve diyorum ki; bizim gençlerimiz bu kadar bozma gayretlerine yine de iyi dayanıyorlar. Normal hayatta sorumsuzluklarından, konuşmalarından, dağınıklıklarından şikayet ettiğimiz gençlerimizi kendi ellerimizle çok daha fazla bozmaya çalışıyoruz ama onlar direniyor. Elinden tutup Recep İvedik’i gösteriyoruz ve “bak oğlum/kızım. Bu komik. Buna gül. Küfür işit. Ona gül. Düşüncesizliği, görgüsüzlüğü, hanzoluğu bundan öğren!” diyoruz ama onlar direniyor.

Ne diyelim, Diren Gençlik!