Dershanelerin kapatılması sonrası natif olarak sunulan kurs ve çocuk kulüpleri işleyişinde birçok problem yaşanıyor. Okul idareleri; velilerin talepleri, öğretmenlerin beklentileri, yönergeler ve modüller arasında sıkışmış durumda.

                İlkokullarda, velinin beğenisini kazanan ve okul başarısına katkısı büyük olan etüt ve yetiştirme kurslarının yerine getirilen çocuk kulüpleri uygulamasında öğretmenlerden, planladıkları alanlarla ilgili diploma veya sertifika isteniyor. Velilerin, sosyal etkinliklerden daha öncelikle istediği eğitim öğretimi destekleyici çalışmalar için getirilen günde bir saat sınırı ise başka bir problem oluşturuyor. Asıl sıkıntı ise öğretmenlere verilen ücret. Asıl yükü çeken öğretmenlere öngörülen yüzde kırk beşlik oran, kesintilerle yüzde otuz sekize düşüyor. Bu oran yüzde altmış seviyelerine çekilmelidir. Bir diğer sıkıntı, ikili öğretim yapan okulların durumlarıdır. Hafta sonu yapılan çalışmanın ücreti ayrıca belirlenmelidir.

                Ortaokul ve liselerde yapılan Destekleyici ve Yetiştirici Kurslarda ise kılavuzun geç yayınlanmış olması daha önce planlama yapan okulları zor durumda bıraktı. Kılavuza göre, sekizinci ve on ikinci sınıfların haricindeki sınıflar için getirilen üç ders seçme mecburiyeti, kayıtların tutulduğu modülün güncellemeye izin vermemesi, görev alan müdür yardımcısına verilen ücretin düşüklüğü, okul müdürüne hiçbir ücretin verilmemesi, temel giderlerin (temizlik, hizmetli, kırtasiye vb.) karşılanmaması en büyük sıkıntılardır.

                İki yıl süren dershane kavgasına ve temel liselerin verdiği zarara bakarak, velilere tek natif olarak sunulan Destekleyici ve Yetiştirici Kurslar ve çocuk kulüpleri ile ilgili daha özenle çalışılmalıydı. Kim, hangi mantıkla böyle bir uygulamayı hayata geçirir anlamak mümkün değil. Okul müdürü, okulundaki bütün planlamayı yapacak, risk alacak, yük çekecek, tatilini feda edecek ve hiç ücret almayacak. Paralel bir ekip hazırlasaydı bu düzenlemeyi ancak böyle hazırlardı.

                Bakanlık, zaman kaybetmeden talepleri dikkate almalı ve yeni düzenlemeleri hayata geçirmelidir. Yaşanan sıkıntılara zamanında müdahale edilmelidir. Yapılan her çalışmayı bir modülle takip etme hastalığından, en azından işler yoluna girinceye kadar vazgeçilmelidir. Her yeni uygulama, okul idarelerine güvensizlik üzerine kurulmamalıdır. Okul müdürü ve öğretmenleri memnun etmedikçe, özel derslerin, etüt merkezlerinin ve kaçak dershanelerin önünü alamayacaksınız.