Bir gece yarısı gölgeler aktı şehrin içine doğru.

Üstlerindeki tozlu elbiselerden çölün derinliklerinden geldikleri belliydi.

Şehre girişleri sertçe idi çöl soğuğu gibi.

Badiyede ayazlanmışlar ve bilenmişler.

Bir hançer gibi saplandılar insan timsali şehirlere.

Yaktılar, yıktılar her bir şeyi mahvettiler.

Kimse duramadı önlerinde…

Tankı, topu terk ederek tabana kuvvet sırra kadem bastı tüm üniformalı kalpsizler…

Kendileri gelmeden efsaneleri gelmişti badiyelilerin.

Haşin ve sert tabiatlı idiler.

İnsanları tavuk gibi kesiyorlardı.

Tüm muvazzaflar terki silah ederek urbalarından sıyrıldılar ve kalabalıklar arasına karıştılar.

Değneksizlerin dolaştığı sokaklar köpeklere emanet edilmişti.

Taşlar bile yere çakılmışlardı sanki.

Bir Allah’ın kulu çıkmadı yerden bir alama alıp yüzlerine fırlatacak.

Kolayca girdiler, ayaklarına diken bile batmadan.

Olmayan emniyeti de alıp gitmişti resmiler.

***

 

Hoyrat bir hayat süren, yaşamında kural tanımayan, ipe-sapa gelmez düşüncelerini İslam’la bağdaştırmaya çalışanlar geldiler dünyanın muhtelif memleketlerinden.

Hiç birine senin bu mübarek dinde bir behren var mı diye sorulmadı bile.

Canice savaşmaya susamışların ellerine istediklerinden daha fazla silah ve mühimmat verildi.

Sonra da Müslüman öldürdüler bolca müşrik diye…

Dar görüşlü, kısır fikirli, merhamet yoksunuydular.

Laf dinlemediler, nasihat kabul etmediler, şartlanmış bir halleri vardı.

Kendileri gibi düşünmeyen herkesi düşman addettiler.

Havaric fırkalarının çağdaş versiyonu gibiydiler.

Birçoğu neyi, niçin yaptıklarını bilmiyorlar…

Tek bildikleri tanımadıkları insanlara kolayca müşrik yaftası takmak.

***

 

Zalim Esed bunlar sayesinde nefes alabildi.

Gerçek düşmana, mütecaviz gaddarlara, insafsız zalimlere hiç silah doğrultmadılar.

Tüm güçlerini Müslümanlara yönelttiler.

Birçok saha komutanı bu kepazelerin sapkın emellerine kurban oldular.

Nice mümtaz şahsiyet bu köpeklerin ellerinde heba oldular.

***

 

Şimdi güzelim Musul bunların tahakkümü altında.

On binlerce bi çare yollara düşmüşler aç bi laç.

Yaşanılanlar aslında bir insanlık dramı haline dönüştü.