Dünyanın neresinde olursa olsun muhakkak ki 17 yıllık bir kesintisiz iktidar, yorulur, yıpranır ve performans kaybı yaşar. AK Parti uzun yıllardır tek başına iktidarda. Her şeye rağmen yine de son seçimlerde birinci parti olarak seçmenden teveccüh gördü. Ama ters giden bir şeyler var. Özellikle Ankara, İstanbul, Antalya gibi illerin kaybı AK Parti’de ciddi bir sorgulama ve hesaba çekilme pozisyonu yarattı. AK Parti’yi her şeye rağmen birinci parti yapan ancak sandıkta kredi açma noktasında gittikçe temkinli davranan, ikaz ve uyarılarda bulunan bir kısım seçmen belli ki düzeltilmesi gereken bir şeylerin mesajını veriyor. Tek başına bir dönemler yüzde ellileri alan bir AK Parti, nasıl oldu da mecliste çoğunluğu kaybetti, İstanbul, Ankara gibi kaleleri muhalefete kaptırdı?

Bakınız, AK Parti’deki bu kayıplar ve hayra alamet olmayan sonuçlar, kesinlikle “tamamen” muhalefetin vaat ve başarılarına, izlediği siyaset ve genel politikalarına, adaylarının çok başarılı ve popüler olmasına bağlanamaz. Seçmen halen de büyük çoğunlukta umudu, heyecanı ve kurtuluşu Başkan Erdoğanlı Ak Parti’de görüyor. Ama belli ki ters giden, kötü işleyen, seçmenin kafasını kurcalayan, hatta kimi zaman öfkesine ve tepkisine muhatap olan sorun, sıkıntılar ve şahıslar var. “Sorun dışarıda değil, evin içerisinde.” AK Parti’ye gönül ve emek veren milyonlar artık “mesaj alınmıştır” söyleminin gereğini görmek istiyor, umut ve heyecanla bekliyor. Gereği yapılsın ki bu davaya gönül ve emek verenler umut ve heyecanını daha da güçlendirsin, kızıp küsmesin, yeni siyasi oluşumlardan umut ve heyecan aramasın, onların peşine takılıp, AK Parti’den kopmasın.

AK Parti, milletin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağının üzerine yatma lüksüne artık sahip değil. Başkan Erdoğanlı AK Parti’ye bu ülkenin halen de çok ihtiyacı var. Söz konusu olan AK Parti’nin bekasıdır. Gerek 31 Mart’ta gerek 23 Haziran’da millete kendini niçin anlatamadığının muhasebesini mutlaka yapmalı. Olağanüstü bir performansla bir güne altı mitingi sığdıran Başkan Erdoğan’ın performansına ayak uyduramayan kim varsa kenara alınmalı. Nerede bir başarısızlık varsa mutlaka hesabı sorulmalı. Ancak, AK Parti’deki sorun, salt birkaç bakanın değişiminden öte, AK Parti’nin söyleminden, hedef kitlesinden, siyaset tarzından, özellikle ekonomik ve demokratik reformlara kadar değişikliklerin yapılmasına dair duyulan acil ihtiyaçlardır.

Yazının Devamı İçin Tıklayın