PROTOKOL, KİMSENİN DEĞERİNİ DÜŞÜRMEZ

    Toplum içindeki ilişkilerde nezaket kuralları, resmi ilişkilerde protokol kuralları öne çıkmaktadır. İlişkilerimizi ve davranışlarımızı düzenleyen bu kurallar paketi elbette önemlidir. Ancak her şey değildir. Protokol kuralları zaman zaman hiyerarşide göz ardı edilebilmektedir. Hiyerarşi içinde öyle kişiler vardır ki; protokolü uygulamak zorlaşır. Protokol kurallarının gerekliliği, insanın doğasında var olan değer biçme ve bu değeri gösterme adına önemini yitirebilir. Değer biçilen kişi zaten olması gereken protokolü üstün kişisel özelliklerinin doğrultusunda ustaca uygulatır, uygulanmasından bir beis görmez. Bu hal kişiye verilen değerin haklılığını da bir kez daha ortaya koyar.

    Protokolde önde olmak, geride kalmak gibi sıralamalar izlenen bir yöntemin gereğidir. Kâğıt üstünde ve devlet dilinde bir anlam ifade edebilir. Makama gösterilen bir tutumdur. Kişiliği ve bilgi becerisiyle makamın hakkını verenler için, önce kişi sonra makam gelir. Özümsenmiş ve nezaketle bütünleşen protokol uygulamaları, kimsenin değerini yükseltmediği gibi kimsenin değerini de düşürmez. Kişinin kendi değerinin bilincinde olmasıyla başkalarının atfettiği değerin örtüşmesi,  daha da bir anlam ifade ettiğinden protokol kuralları kendiliğinden hayata geçer. Hz. Ömer’in dediği gibi ‘’Kişiliğini makamdan alanlar, makamları gidince kişiliksiz kalırlar’’ sözü protokolün adab-ı muaşeret kurallarının içinde yer alması zorunluluğunu da ortaya koymaktadır. Makam, mevkiler gelip geçicidir. Fakat yapılan güzel işler, kazanılan gönüller kalıcıdır. Yürüdükleri yolda iz bırakıp takip edilen şahsiyetler hatırlanır. Makamla gelen saygı, saygı değil korkuya veya menfaatlere dayalı bir kazanımdır. Makamın varlığında boy gösterir. Makamların kaybedilmesiyle, böyle kişilerde yok sayılır.

    Doğru işi doğru zamanda yapanların, kalıcı eserler bırakanların protokolden aldıkları bir güce ihtiyaçları yoktur. Kendiliğinden oluşan sevgi, saygı ve itibar en kalıcı zırhlarıdır. Resmi ilişkilerde ve işlemlerde ciddiyet önemlidir ama insanı merkeze alıp değer vermenin, insanı yüceltmenin önüne de geçmemelidir. Görevlerimizi yaparken ciddiyet içinde olmalıyız lakin yüzümüze yerli yersiz ciddiyet maskesini de takmamalıyız. Devletin sıcak yüzünü yansıtmalıyız.

    Tüm beşeri ilişkilerimizde en temel protokol ilkesi, insanı sevmek insana gülümsemek, değerli olduğunu hissettirmektir… En değerli makam, insan-ı kâmil olabilmektir. Kâğıda yazılı kuralların üzeri çizilebilirken, insanlığın üstünün çizilmesi büyük tehlikedir.

Neşe VURAL

Eğitimci-Yazar