Ali Yalçın, Antalya Şubesi’nin düzenlediği ‘Teşkilat Buluşması’na ve ‘100. Yıla İthafen Antalya’da Türk İslam Kültür İzleri’ konulu fotoğraf yarışmasının ödül törenine katıldı.

Eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara dair değerlendirmelerin, kamu görevlilerinin beklentilerine ve sorunlarının çözümüne yönelik istişarelerin yapıldığı toplantıda konuşan Yalçın, Mehmet Akif İnan gibi bir entelektüelin kurduğu Eğitim-Bir-Sen’in sadece ücret sendikacılığı yapan bir teşkilat olmadığını belirterek, “Biz, sadece kamu görevlilerinin bordrolarını, ücretlerini yükseltmekle sınırlı bir hedefi kuşanmadık, kuşanamayız. Biz, adalete, barışa, huzura, kalkınma ve refaha ulaşmış bir dünyayı hedefleyerek yol almak durumundayız. Üyelerimizin sayısına, yetkili oluşumuza, toplu sözleşmede elde ettiğimiz kazanımlara bakarak övünmedik, övünemeyiz. Biz, büyük Türkiye hayali ve hedefiyle yol almak durumundayız. Siyonist rejim Gazze’de soykırım yaparken, Filistin kuşatma, Mescid-i Aksa işgal altında iken, Doğu Türkistan’da Müslüman olmak ölüme komşu olmak iken, Arakan’da Müslüman kanının dökülmesi olağan hâle gelmişken, biz hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız, zulme, haksızlığa bigâne kalamayız. Hayatın her anını yöneten bir imanın, insanı temel kabul eden bir irfanın, önce insan diyen bir izanın sendikal kulvardaki öncüleri olarak, haksızlık yaşandıkça, zulüm ateşi yandıkça mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Eğitim-Bir-Sen’in, özelde üyesi genelde ülkesi ve evrensel anlamda yerküre için mücadele verme iddiası üzerine kurulan ve üç sacayak üzerinde sorumluluğunu yerine getirmeye çalışan bir aile olduğunu dile getiren Yalçın, her zaman insanı, insanî olanı merkeze aldıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu görevlilerinin, eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal haklarını iyileştirme amacına yönelik talep ve çabalarımızı akademik çalışmalarla taçlandırdık. Hak, emek, insan, hakikat ve özgürlük odaklı çalışmalarımızı dünya genelinde yaygınlaştırmanın yollarını aradık. Sözümüzü ve sesimizi Türkiye’den binlerce kilometre uzaklara taşımayı başardık. Söylediklerimizin ve yaptıklarımızın etkisini Güney Amerika’dan Asya’nın ortalarına, Afrika’nın güneyinden Pasifik ülkelerine ulaştırdık.”

Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülmesi noktasında kararlılık gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, sözleşmeli öğretmenlikten kadroya geçenlere dört yılı beklemeden kadroya geçiş tarihi itibarıyla yer değişikliği hakkının tanınması, kariyer basamakları sürecinde Anayasa Mahkemesi kararının oluşturduğu belirsizliğin giderilmesi, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde cezbedici yöntemlerin uygulanması, eğitim kurumları yöneticiliğinin liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek olarak yapılandırılması, yönetici görevlendirme yönetmeliğinde sürekli değişiklik yapılmasından vazgeçilerek eğitimciler arasında kabul gören bir sistemin kurulması, öğretmen kökenli şube müdürlerinin sorunlarının masaya yatırılması; şube müdürlüğü ile okul yöneticiliği arasında geçişkenlik sağlanması, mali haklarının iyileştirilmesi çağrısında bulundu.

Ali Yalçın, üretilenlerin hakça paylaşılması; insan, emek, erdem, hak, adalet, medeniyet, özgürlük gibi değerler için mücadelelerinin kararlılıkla süreceğinin altını çizerek, “Sorumluklarımız, yol haritamız olmaya devam edecektir. Örgütlü mücadelemizi büyütmek için ter döken tüm yol ve dava arkadaşlarıma teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.

Ali Yalçın: '68 Bin Öğretmen Ataması' diyen meslektaşlarımız duyulmalı Ali Yalçın: '68 Bin Öğretmen Ataması' diyen meslektaşlarımız duyulmalı