Her dakika yeniden yüreğimiz yanıyor, yeniden hasret kalıyoruz evlatlarımıza, yeniden kaybetmeye başlıyoruz umutlarımızı…
Gelen şehit haberleri yangın yerine çeviriyor evlerimizi…
Annelerin korkulu gözleri yürekleri ağızlara getiren feryatlara dönüşüyor, kuşlar evlerin bahçelerinde duramaz oldu, feryatlar arş-ı alaya yükseliyor.
Daha birkaç aylık-belki birkaç yıllık eşler her gün helalleşerek ayrılmanın ve buna şahit olan duvarların bile dayanamadığı acıyı yaşamanın onulmaz ağırlığını taşımaktan bitap…
Babasını sadece kokusundan tanıyabilen sabi bebeklerin ömürlük hasret imtihanı eşliğinde buğulu gözlere hâkim olan beklentiler törpüleniyor an be an.
Ve savaşın baronları ellerinde savaş baltaları ile dişlerinden kan damlayan cellâtlarına emirler yağdırıyorlar:
Daha çok savaş, daha çok ölüm, daha çok yürek yangını ve daha çok silah/kefen satışı.
Adı konulmamış bir zulümle/savaşla karşı karşıya ülkemiz. Batının empirleri doyumsuz arzularını tatmin etmek için ateş çemberine almaya çalışıyorlar ümmetin kurtuluş gemisini.
Mısır tamam, Suriye tamam, Filistin tamam, Afganistan tamam, Pakistan tamam, Arabistan zaten kendilerinindi, İran’a gelince o zaten kendileriyle savaşmaz…
Ümmet için;
Bu ülke son kale,
Bu ülke son umut,
Bu ülke son haykırış,
Bu ülke son nefes…
Son nefesi almadan durmak istemezler elbet.
Yüz yıl önce kendi çakalları ile başaramadıklarını şimdi içimizdeki bizden görünümlü it/çakallarla başarmaya çalışıyorlar.
Ellerine silah tutuşturup, ceplerini dolara doyuruyorlar.
Medyaları; tetikçileri bağlama çalan barış kuşu, kanlı ellerini ise kınalı masumlar olarak gösterme çabasında…
Görüntüde sövüp perde arkasında seviyorlar.
“Siz vurun, biz vurduklarınızı suçlu gösteririz.” teminatı veriyorlar.
Şimdi anlıyor musunuz uzatılan kardeşlik ellerini neden havada bıraktıklarını, serilen kardeşlik sofrasını neden talan ettiklerini?
Kardeşlerim;
Barış tetikçilerin işi olamaz,
Barış silah tüccarlarının işi olamaz,
Barış milletin kızını dağa kaldırıp keyif sürenlerin işi olamaz,
Barış kefen tüccarlarının işi olamaz,
Barış ırkçıların, bölücülerin, teröristlerin işi olamaz,
Hala anlamadınız mı, barış savaş tacirlerinin içi olamaz!!!
…
Şahadet şerbeti içen şehitlerimize/ güvenlik güçlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Onlara kıyan elleri kanlı, dişleri salyalı emperyalist uşağı teröristleri lanetliyorum!
Teröre lanet olsun!
Teröriste lanet olsun!
Destekçilerine lanet olsun!
ACİL ÇAĞRI: Ey ehl-i iman ve ehl-i vicdan Kürtler; tarih boyunca karşınıza çıkmış/çıkabilecek en büyük kardeşlik ve barış fırsatını tepmeyin. Sayın Cumhurbaşkanımız kadar iyi niyetli ve yürekli bir lider bir daha karşınıza çıkmayabilir. Ne olur milleti uyandıralım. Din ve millet düşmanı bu çakallara bilerek veya bilmeyerek destek verenleri uyaralım.
Unutmayın ki pkk terörü, Kürt/Türk milletinin başına gelmiş en büyük felakettir.
Ne olur son umutları da tüketmeyelim.
