Yaşadığımız dünyada 200 milyon yetim çocuğun var olduğunu biliyor musunuz?

 Savaş, işgal, doğal afet ve çeşitli sebeplerden dolayı yetim kalan çocuklar pek çok tehlike ile karşıyadır. Yeryüzünde her gün tam 10 bin çocuk yetim kalıyor. 24 saat içinde 6 bin çocuk insan tacirleri tarafından kaçırılıyor.  Yılda 2,5 milyon çocuk satılıyor. 300 bin çocuk boylarından büyük silahlarla cepheye sürülüyor. 100 milyon çocuk sokaklarda yaşıyor.
Misyoner teşkilatların, organ mafyası, fuhuş mafyası ve suç örgütlerinin tehdidi altındaki bu çocuklar ….

 

İslamiyet bir yardımlaşma dinidir…

Yardımlaşma, toplum halinde yaşamanın doğal bir sonucudur. Hem başkaları ile yaşamak hem de yardıma ihtiyaç duymamak imkansızdır. Bunun için İslamiyet yardımlaşmayı, bütün maddi ve manevi hayatımızı kapsayacak şekilde en geniş sınırları ile ele almış ve dini-ahlaki bir görev olarak ortaya koymuştur. Kuran-ı Kerim’in pek çok ayetinde bu konuya temas edilerek, Müslümanları yardımlaşmaya teşvik etmiştir. Hz. Peygamberimizin de sayısız hadislerinde maddi ve manevi yardımın insan hayatındaki önemini dile getirmiştir…

Yetimler; toplum içinde boynu büküklerdir. Onlar topluma Allah'ın bir emanetidir. Yetimleri eğitip yetiştirmek ve onların toplumda yararlı insanlar olmasına çalışmak, bizlerin görevleridir...

 

Tarihçi Prof. Mehmet Çelik’ten Ülke TV ekranlarında dinledim. Ünlü dünya boks şampiyonu Muhammed ali İngiltere Kraliçesinin daveti üzerine İngiltere’ye gider. Kaldıkları otelin iki katını Muhammed Ali ve ekibine ayırırlar. Türkiye’den de iki kişi aynı otelde kalmaktadır. Şampiyonun geldiğini öğrenince otel görevlilerine görüşme taleplerini iletirler. Görevliler yalvarıp yakarmalara karşın kessin talimat var görüşemezsiniz der. Bizimkiler kâğıda bir not yazarlar ve hiç olmazsa bunu ulaştırın diye rica ederler. Bir saat sonra şampiyonun kendilerini beklediği haberini alırlar. Hemen güvenlik çemberinden geçerek odaya çıkarlar ve Muhammed Ali ile tokalaşıp sarılırlar. Şampiyon hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Aradan beş on dakika geçmiştir. Tekrar ağlamaya başlar bir müddet sonra bizimkiler özür dileriz. Yanlış bir şey mi yaptık diye sorar ve tedirgin olurlar. Muhammed Ali derin bir nefes alır ve zor bir şekilde konuşarak hayır der bilakis çok memnun oldum. Ben dünya şampiyonu olmama rağmen ilk defa beyaz adam benim boynuma sarıldı der.

Yani sıvazlanacak çok baş ve dokunacak çok insan var çevremizde

Unutma!!! Yetim Gülerse Dünya Güler.

 Yardımsever dostlarımızın emanetlerini bizzat giderek Hatay Reyhanlı’ya ulaştırdık. Reyhanlı'da günde 170 bin, Kilis'te 120 bin kapasiteli fırın aralıksız çalışıyor.  Paylaşma ve yardımlaşmanın insanlarını birbirine yaklaştığını, insanlar arasında sevgi, saygı ve kaynaşmayı sağladığını gördük. Yapılacak çok iş olduğunu, dokunulacak çok yürek olduğunu, bizzat şahit olduk. Devletimiz ve STK’lar ihtiyaç sahiplerine güç veriyor. Bir kez daha milletimizin, Müslümanların yanında olduğunu gördük. Batılıların her şeyi maddiyat olarak görmelerine karşın, milletimizin yardım severliği göz yaşattı. Çevremizdeki duyarlı insanların bizleri bu güzel yardımlaşma kampanyasına aracı yaptıkları için teşekkür ederim. 

Metin ÇANGIR

Eğitim Bir Sen Tuzla Temsilcisi