Kendini (zamanını, parasını, enerjisini) fedakarlıklarla dertlenerek yola revan edip, "Dava"sına hizmet edenler,
"Dava"yı dile getirip, aslında kendine dünyalık (para, makam vs) getirmek için nefsine hizmet edenlerden hep üstündürler/üstün gelirler.

Samimiler; 
iş üretirler, 
katma değer sağlarlar, 
ter akıtır, 
ön açar, 
bina ederler, 
birleştirirler, 
bereketlendirirler, 
arka planda hararetle çalışırlar,
yaptıklarından dolayı sesleri hiç çıkmaz,
vitrine çıkmayı ayıp kabul ederler,
Alkış, takdir asla beklemezler,
Gayeleri, yalnız Sonsuzluğun Sahibi'nin "ben kulumdan razıyım" hitabına mazhar olmaktır,
şahsi menfaatlerini memleket/ümmet menfaatlerinde eritirler, 
Allah'tan başka hiç bir güce tapmadıkları için, Allah hep yanlarındadır ve bu hissedilir, gözle görülür

Menfaatçiler; 
fitne üretirler, 
kazanımlardan yerler, 
hava atar, 
var olanı çökertirler, 
bölerler, 
parçalarlar, 
laf taşırlar, 
belaltı vururlar, 
çalışmaktan çok, hep ön planda sadece kareye girmeye çalışırlar,
yapmadıkları halde sesleri öyle gür çıkar ki, 
vitrinde olmak için birbirleriyle yarış ederler,
Alkış, takdir olmazsa veryansın ederler,
beklentileri gerçekleşmezse fütursuzca, arsızca ortalığı ayağa kaldırırlar,
şahsi menfaatlerini, memleket/ümmet menfaatlerinin önünde tutarlar,
güce yamanmak için kırk takla atarlar,
kula kulluk ettikleri için izzet, itibar ve şeref de hep bunlardan uzaktır,
Şeytan, onları gittikçe küçülten en yakın dostlarıdır.

Allah cc,
arzulayanları,
yalnız kendi rızasını kazanmak için,
eksiğiyle, kusuruyla, acziyetiyle, hatalarıyla,
bedel ödeme pahasına "duruş"unu "dava"sına hizmet niyetiyle ortaya koyan "salih"lerden kılsın.