Türkiye’nin en büyük sendikası ve hükümetle toplu sözleşme masasına oturup kamu çalışanları adına pazarlık yapma yetkisi kendinde bulunan, memurların üye oldukları 11 iş kolundaki sendikanın oluşturduğu konfederasyon olan Memur-Sen’in varlığı, ülkenin kardeşliği ve birliği açısından çok önemli.

 

Onun için, 7 Haziran seçiminden sonra ortaya çıkan istikrarsızlık tablosu, koalisyon görüntüsünün emperyalist devletleri harekete geçirmesi üzerine, yerli işbirlikçileri/ırgatları üzerinden ocaklara acının düşürülmesi, Memur-Sen’in sesini bir kez daha yükseltmesini zorunlu kıldı ve Memur-Sen sahalara indi...

Memur-Sen, örgütlü yapısıyla Türkiye’nin en büyük örgütlü gücü. Mücadelesi; hak, emek ve özgürlük mücadelesi. Ülkemizde istikrarın mutlaka korunması gerektiğini en iyi bilen insanlar olduğunu söylemekle abartmış olmam. Ülkenin bir daha kaybetme lüksü yok. Kamu çalışanları adına özlük, ekonomik haklar bakımından da, millet adına özgürlükler ve refah düzeyi bakımından da alınan bütün kazanımlar bir düdükle son bulabilir. Tıpkı 5 Nisan kararlarında bütün kazanımların, birikimlerin bir kalemde bittiği, ülkenin sıfır noktasına çekildiği gibi.

Kardeşliğimizi hedef alan ‘taşeron örgütlerin hepsi maşa, uşak. Bunlar, bu ülkenin bin yıllık birlik ve beraberliğini parçalamak için her türlü kirli plana imza atanlar; nöbetleşe görev yaparak istikrarımızı ve birliğimizi hedef alanlardır. 

Bu saatten sonra güçsüz olma, dirayetsiz, kifayetsiz yönetimlerle yönetilme şansımız yok,
yoksa kaybederiz!

 

***
Memur-Sen’in sendikal anlayışının merkezinde insan var, insan emeği var, insan onuru var, saygın iş var. O yüzden hem etkili hem yetkili. Bu ülkede Memur-Sen, sağlıklı ve ihlâslı yürüyüşün adı ve sadece kamu görevlilerinin değil, tüm mazlumların sesi.

Doğrunun ve haklının daima yanında yer almak bu derece etkili kıldı Memur-Sen’i Toplu sözleşmede kararlı bir duruş göstererek 213 kazanım elde edildi memurlar adına. Bu kararlı ve dik duruşu ile kazanımları da özgürlükleri ve Yeni Büyük Türkiye’yi de daha ileriye taşıyacaklarına inanıyorlar.


Bugün kamu çalışanlarının haklarının alınması ve mağduriyetlerinin giderilmesiyle ilgili sahada yalnızca Memur-Sen var. Memur-Sen aynı zamanda , alanlarda vesayetin karşısında, millet iradesinin yanında.

“Biz sorumluluk alıyoruz, ebedi kardeşliğimiz için elimizden geleni yapacağız. Vesayet ve terörün tek amacı ülkeye zarar vermek, ekonomiyi yerle bir etmektir. Onun için dik duracağız, kardeşliğimize sahip çıkacağız, irademizi hedef alanlara hep birlikte ‘biz dize gelmeyeceğiz’ diyeceğiz.  Milletin egemenliğini çalmak isteyen küresel aktörlerin oyunlarını bozup, vesayet iklimini tekrar hâkim kılma çabalarına müsaade etmeyeceğiz.” diyor Memur-Senliler ve ekliyorlar:
“BİZİM VARLIĞIMIZ,
BÜYÜK TÜRKİYE İDEALİNİN VARLIĞIDIR!
BİZİM YÜRÜYÜŞÜMÜZ,
GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN YÜRÜYÜŞÜDÜR.
YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ,
TARAFIMIZI
VE
DURUŞUMUZU
ASLA BOZMAYACAĞIZ!


HAK BİLDİĞİMİZ YOLDAN ASLA DÖNMEYECEĞİZ!”