Ne kadınlar sevdim zaten yoktular. Cisimleri olup isimleri olmayan, niteliği. niceliği önemsenmeyen kadınlar. XX kromozomuyla serüveni başlayan, XY  nin hegomanyasında yaşayan kadınlar. Müjde veriyorlar 8 Mart sizin gününüz diyorlar. Hadi bakalım kutlayalım unutulmuş 364 güne bedel bu şahaser günü. Durdurun gözyaşlarınızı, bekletin heyecanlarınızı, unutun gönül sızılarınızı. Kapatın kuytulara korkularınızı. Bakın sundular, günlerimize gün kattılar,hoş tuttular şahsımızı.

Şairin dediği gibi; Kadınlar, bizim kadınlarımız.

Korkunç ve mübarek elleri,

İnce küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

Anamız, avradımız, yarimiz ve sanki,

Hiç yaşanmamış gibi ölen,

Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen.

Kadınlar, bizim kadınlarımız..

Küçük kadınlar, hırpalanarak büyüyen kadınlar, büyüdükçe unutulan kadınlar. Köyde, şehirde, evde, işte, tarlada çapada, önde ve arkada uslu puslu kadınlarımız. Kadın olmanın yükünü doğumundan ölümüne dek taşıyan bizim kadınlarımız. Gün gelir derler ki; Kadın kalbi kırılgandır, sıkılgandır ürkektir. Yüreği pır pır atar, canından can katar. Kadının olduğu yer yeşerir, bereketlenir, kadın elinin değdiği yer güzelleşir, güçlenir. Gün gelir kör kurşunlara siper edilir. Ah kadınlar, bizim kadınlarımız. Kadın anadır, cennet ayaklarının altındadır. Kadın uçsuz bucaksız diyardır, ailenin limanıdır. Kadın bir damla, kadın bir deryadır. Mutlu kadınlar, sağlıklı kadınlar, başarılı kadınlar, zengin kadınlar. Bilir misiniz yolun karşısında mutsuz, hasta, işsiz, yoksul hemcinsleriniz var. Görür, duyar mısınız onları, sessiz feryatlarını. Verelim  el ele, çekelim halayları,  bir olalım pir olalım.

Lakin ,  artık kadının adını koyalım.

Neşe VURAL

Ajanskamu.com