Hz. Muhammed, (sav) insanları İslam’a davet etmeden önce Arap Yarımadasında yaşayan toplumu kısaca şöyle değerlendirebiliriz. Arap toplumu, güçlünün zayıfı ezdiği her türlü ahlaksızlığın yaşandığı, kadınların bir eşya gibi alınıp satıldığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, can ve mal güvenliğinin olmadığı, putperestlik inancının yaygın olduğu, ahlaki özelliklerden mahrum bir toplumdu.

               Hz. Peygamber'in rahmet olma özelliğini topluma kazandırma çalışmasına bir eğitim yöntemi olarak bakıldığında, onun, en çok örnek olma ve yaparak-yaşayarak eğitme yöntemleri ile benzeştiğini söyleyebiliriz. Aslında kaynakların bildirdiğine göre Hz. Muhammed'in hayatının tamamı mükemmel bir örnektir. Onun bu durumu İslâm prensiplerini anlatmak için de bir öğretim metodudur. Böyle bir yaşama tarzının tek bir hedefi olmasından çok, bir çok hedefinin varlığından söz etmek daha doğrudur. Bunların birisi de insanları eğitmektir. Çünkü insanlar kişinin söz ile söylediğini, kendi hayatında uygulamasından da çok etkilenmekte ve onun bu durumunu model olarak kabul etmekte zorlanmamaktadır.

                Hz. Muhammed'in eğitiminde bizzat göstererek ve uygulayarak öğretme belirgin şekilde görülen bir özelliktir. O öğüt vermekten çok, tatbikata önem vermiştir. Bizi bu hükme götürecek çok önemli bir anekdottan söz edilmektedir. Hz. Muhammed, bir gün cemaate namaz kıldırmak isterken minbere çıkar ve cemaat de ona uyup namaz kılar. Bundan maksadı, cemaatten herkesin onun nasıl namaz kıldığını iyice görmelerini ve onun fiillerini, yaptıklarını müşahede edip iyice kavramalarını sağlamaktı. Nitekim namazı kıldırdıktan sonra cemaate dönüp bu uygulamasının sebebini şöyle açıklar: "Ey insanlar! Minber üzerinde durup size imamlık yapmamın sebebi şu idi: Bana uymanızı iyice sağlamak ve nasıl namaz kıldığımı öğrenmenizi kolaylaştırmak istedim."

               Kur’an’ın davranış örnekleri ile eğitimi, onun genel eğitim metotlarından biridir. Çünkü Kur’an, insanlara çeşitli davranış şekillerini zaman zaman örnek olarak vermekte, insanların onları taklit etmesini istemektedir. Böylece bilgiyi nazarî olmaktan çıkarmakta, pratiğe çok yaklaştırmaktadır. Bu yöntemle öğrenme olayının gerçekleşebileceğini Kur’an bize, Rasûlullah (s.a.v.)'ın davranışlarından İslâm'ı öğrenebileceğimizi, onun hayatının bize örnek olduğunu belirtmek suretiyle anlatır: "Ey insanlar! Andolsun ki sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Allah Resul’ünde pek güzel bir örnek vardır."

                 Peygamber Efendimiz (sav), böyle bir toplumu 23 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde dini, sosyal, siyasi, ahlaki açıdan değiştirerek büyük İslam medeniyetinin temellerini atmıştır. Bu değişim Peygamber Efendimizin uyguladığı eğitim metodu ile gerçekleşmiştir. Peygamber Efendimiz, yaşadığı toplumu her yönüyle çok iyi tanıyan ve toplumda çok iyi tanınan bir insandı. Herkesin güvendiği, saygı duyduğu, fikirlerine başvurduğu, güzel ahlakı ve yaşantısı ile insanlara örnek olan Hz. Peygamberimize toplumda el-Emin (güvenilir) adı verilmişti. O’nun bir eğitimci olarak sahip olduğu özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

                 Güzel ve etkili konuşurdu. Tatlı dilli güler yüzlü idi. Sabırlı ve alçak gönüllüydü. Eğitim ve davette şiddete karşıydı. İlimde ciddi ve samimi olunmasını isterdi. Anlatmak istediği bir konuya soru sorarak başlardı. Olayları hikâyeleştirir, örnekler verir, benzetmeler yapardı. Şekiller çizerek anlattıklarını zihinlere resmederdi. Eğitim ve öğretimde kolaydan zora doğru bir metot takip ederdi.Sorulan sorulara bıkmadan cevap verirdi. Soru soran kimsenin ihtiyacına göre çözümler önerirdi.Beğendiği soruyu överdi. Kişinin seviyesine göre cümleler kurardı. Karşısındakinin yüzüne bakarak konuşurdu. Anlatımlarında “beden dilini” de kullanırdı. Sözlerini zaman zaman yeminle pekiştirirdi. Müjdeleyiciydi, nefret ettirilmesini istemezdi. Hakkında bilgisi olmadığı konuda konuşmazdı. Söyleyeceklerini ortam müsait olduğunda söylerdi. Konuşmasına kısa ve özlü bir giriş yapardı. Konuşmalarında sebep-sonuç ilişkisi kurardı. İnsanları düşünmeye teşvik eder, onları güzel ahlaka çağırırdı.

                Ona salat ve selam olsun.([email protected])