“İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akarya ...” diye başlayan dizede olduğu gibi insan hayatı inişler ve çıkışlarla menzile doğru akıp gitmektedir. Bu yolculukta ya erdeme ulaşmakta ya da cehaletin azgın denizinde yüzmektedir. Hayatımızda daha ilk günden başlayan ve her anda bitmeyen arayışın izlerini görmek mümkündür. Evet insan hep aramaktadır, ezeli ve ebedi bir arayışla bıkmadan, usanmadan aramaya devam etmektedir. İnsan üç merkezden güç alırken ,üç merkezden doymakta ve tatmin olmaktadır. Bu merkezler mide, kalp ve beyindir. Mide biyolojik varlığın devamı için, kalp gönül dünyasının sağlığı için, akıl ise olan biteni anlamak için yaratılmıştır. Bu üçlü doğru biçimde doyurulursa insan kâmilleşir. Biri ya da ikisi doygunluğa ulaşamazsa insana değişik acziyetler yaşatır.

İnsan yedik içtiklerinden ayrı gayrı olamaz. Besinler ihtiyacımız olan maddeler yanında biyolojimizi etkileyen bir takım özelliklere sahiptir. Yediğimiz bir şeyin en az kırk gün etkisinde kalıyoruz. Ağzımızdan midemize oradan sistemler aracılığıyla vücudumuzun her bir yanını dolaşan gıdalar karakterimizi belirler. Büyüklerimiz aşırı hayvansal besin tüketimi hayvansal davranışları artırıyor, demişler. Bunun yanında yediklerimizde haram - helal ölçüsü de önemli kıstastır. Çünkü dinimizce haram olarak görülen besinlerin, yenildiğinde beden ve ruh sağlığımızı bozduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Buna karşın helal gıda ile beslenmek, beden ve ruh sağlığını koruyup geliştiriyor, bünyeyi besliyor, fayda veriyor. Ayrıca helal yiyen bir insan Allah'ın emrine uygun davranmanın olumlu etkisiyle moral buluyor. Bu yüzden yediğimiz/içtiğimiz her şeye dikkat etmeliyiz ve seçici davranmalıyız. Çünkü ağzımıza koyduğumuz şey bizim bir parçamız olacak. Bize ya şifa verecek ya da zehir olacak.

Beynimizde beş duyumuzdan gelen uyarılarla sürekli beslenmektedir. Aslında akıl iyi bir süzgeçtir. Nasıl karnımızı doyurmak için vitamin, protein ve glikoza, havaya, suya ihtiyacımız varsa, aklımızı doyurmak için de kelimelere, kavramlara, terimlere ihtiyacımız var. Okumamız-yazmamız gerekiyor. Bütün bunlar “düşünen bir insan” olmak için. Sonuçta bilgi bizi özgür ve mutlu kılacak. Çünkü “cahillik küfre en yakın yoldur.” Allah (cc), “Bilmediğin şeyin peşine düşme” der. İşi ehline vermemizi emreder. Bilenlere danışmamızı emreder. Onun için istişare farzdır. Âlimler, İslam geleneğinde “gökteki yıldız” gibi tanımlanır, ilmi ile amel eden bir alim için “veresetül enbiya”, yani “Nebilerin mirasçısı” denir. “Âlimin mürekkebinin şehitlerin kanı ile tartılacağı”, ya da “âlimin uykusunun, cahilin nafile ibadetinden daha değerli olabileceği”, “bir anlık tefekkürün bin yıllık nafile ibadetten daha hayırlı olduğu” şeklindeki uyarılar İslam’ın ilme ve alime verdiği değerin bir ifadesi olarak büyük önem taşır. Onun için günde en az bir gazete, haftada en az bir dergi ve ayda en az bir kitap okumamız gerekiyor. Konfüçyüs “Rabbim şudur senden dileğim yaşadıkça / Kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe” der. İyi bir Müslüman olmak için önce temel kitabımız Kur’an-ı Kerim’i okumamız gerekiyor. Tabii manasını da bilerek okumalıdır. O da yetmez, Kur’an-ı Kerim’i doğru anlamak için bir de usulü tefsir okumak gerek. Tabii Peygamberimizin Kur’an-ı Kerim’i nasıl yaşadığını anlamak için bir de siyer okumamız gerekiyor.

Yaratanın tek sığabildiği yer kalptir, öyle bir üsttür ki oraya giren her şeyi elde edebilir. Rabbimizin kendi ruhundan üflediği ruh, insan gönlünün yansımasıdır. Kalpler yalnız Allah’ı zikretmekle mutmain olur. Günümüzde psikoloji ilmi ruha dayalı yüzlerce hastalığı tespit ediyor; bütün bu hastalıkların temelinde ruhun gıdasız ve huzursuz kalması vardır. Ruhun hasta ve rahatsız olduğu zaman belirtileri ve işaretleri moral bozukluğu ve sıkıntılar iken, lezzet ve rahatının belirtileri ve işaretleri de huzur ve moraldir. İnsan ruhunda rahatsızlık ve huzursuzluk varsa, bu mutlaka ahlaka ve davranışlara menfi bir şekilde yansıyor. Aynı şekilde ruh moral ve huzur içinde ise bu yine ahlak ve davranışlara bu kez de müspet bir şekilde yansıyor. Kap içindekini sızdırır. Kısacası insan aklını, ruhunu ve midesini iyi ve doğru beslemeye dikkat etmelidir. ([email protected])