MEB'in yayınladığı son verilere göre özel ve resmi 61 bin 201 okul bulunuyor. Bu okulların tamamında okuyan öğrenci sayısı ise net olarak 15 milyon 714 bin 748 öğrencidir.Okul öncesi toplam 6 bin 788 okul bulunurken bu okullarda toplam 1 milyon 209 bin 106 öğrenci bulunuyor.İlkokul ve ortaokulların bünyesinde yer alan ana sınıfları bu sayıya dahil değildir. Güncel rakamlara göre 20 bin 61 resmi ana sınıfı ve 944 de özel ana sınıfı mevcuttur.Türkiye'de güncel verilere göre toplam 26 bin 522 ilkokul var. Bu okullarda okuyan toplam öğrenci sayısı 5 milyon 360 bin 703'tür.Ortaokul sayısı, 17 bin 342 olmakla birlikte ortaokullardaki öğrenci sayısı ise 4 milyon 873 bin 431'dir.Lise sayısı, 10 bin 549 olup liselerde toplam 4 milyon 271 bin 508 öğrenci okumaktadır.Özel okul sayısı ise 8250, özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 200 bin civarındadır. Özel okulları çıkarırsak devlet okullarında 50 binin üzerinde okul var, dolayısıyla okul müdürü görev yapmaktadır.

Eskiden yönetmeliklerde “okul müdür tarafından yönetilir” denirdi.Son yıllarda bu tabir değişti ve şimdi “ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda diğer çalışanlarıyla birlikte okul müdür tarafından yönetilir” ifadesi geçiyor. Müdür; okulun öğrenci, her türlü eğitim ve öğretim, yönetim, personel, tahakkuk, taşınır mal, yazışma, eğitici ve sosyal etkinlikler, yatılılık, bursluluk, taşımalı eğitim, güvenlik, beslenme, bakım, koruma, temizlik, düzen, nöbet, halkla ilişkiler ve benzeri görevler ile Bakanlık ve il/ilçe millî eğitim müdürlüklerince verilen görevler ile görev tanımında belirtilen diğer görevlerin yerine getirilmesini sağlar.Bu görevini icra edekerkn okulun öğrenci sayısına göre oluşan müdür yardımcıları ile birlikte okul yönetilir,iş bölümü yapılır işlerin yerine getirilmesi sağlanır.

Okullar dinamik yerlerdir, sabahtan akşama her türlü kaotik gelişmeye açıktır.Kısacası toplumun en canlı numunesi, küçük bir örneğidir.O yüzden okullar, öğrenciler, eğitimciler konuşulduğunda herkesin mutlaka söyleyeceği bir şeyler mevcuttur.Sohbetlerde o kadar çok yorumlara, kadar çok yargılara varılır ki genelde çoğu değerlendirmeler öznel olduğu kadar önyargıları da içerir.Çünkü herkes okuldan, sıralardan, öğretmenlerin terbiyesinden geçmiştir.O yüzden okullar mutlaka acı tatlı bir iz bırakmıştır.Öğrenciliğin tatlı veya acı, güzel veya zor günlerini yad etmeden geçen bir Allah’ın kulunu bulamazsınız.Öğretmenlerin uygulamaları bizim tarzımızı mutlaka etkilemiştir.Güzel iz bırakan eğitimciler olduğu kadar maalesef ,hoş sada bırakamayan öğretmenlerde bu sistemin içindedir. Okullar gerek iç gerekse dış paydaşı çok olan eğitim kurumlarıdır.Ortağı çok olunca karışanı da çok oluyor.Okullar ilgili mevzuatlar çerçevesinde bir düzen içerisinde yönetilirken gerek iç dinamikler gerekse dışarıdan hak edilmeyen müdahalelere maruz kalınmaktadır.Her müdahale sistemi bozmakta okul içerisinde oluşan ahengi olumsuz etkilemektedir.Peki neden herkes okullardaki işleyişe müdahale hakkını kendinde görmektedir? Bu soruyu cevaplarken eğitim ve öğretimin çok önemli olduğu gerçeğini unutmadan içerideki paydaşlar açısından makul sebepleri olabilir diye düşünürken dışarıdaki paydaşlar açısından ise müdahale gerekçeleri daha çok ekonomik,siyasi v.d. nedenler olarak görülebilir.Bir ülkenin geleceği okullarda yetişiyor ne yapsın büyüklerimiz okulları yalnızca okulda görev yapanlara mı bıraksınlar?

Son yıllarda okulları yöneten okul müdürleri görevlendirme yöntemi ile 4 yıllık süreler için komisyonlarda yapılan mülakatlarla belirleniyor.Müdür olarak okuluna giden kişiler kendini o göreve layık görenlere karşı bir vefa içerisinde ve borçlu hissediyor.Eğer mevzuatları da iyi bilmiyorsa, adalet duygusu da gelişmemişse yukarudan gelen sözlü istekleri emirleri telakki kabul ediyor.Siyasetçisi, bürokratı, sendika yöneticileri, mahalle muhtarı, meclis üyesi, belediye çalışanı,aklınıza gelen her türlü kurum veya kişiler okullardan talepte bulunuyor.Talepler daha çok vatandaşın isteklerinden oluşuyor.Öğrencinin sınıfını değiştir,filan öğretmene ver.Temizlik firması,güvenlik firması,taşıma firması gönderdiğim kişi olsun.Alışverişlerini dostumuzdan yaparsın.Bizim öğretmenlerin ders programını istediği gibi yap, görevlerini canlarının estiği gibi yaparlarsa üzerlerine fazla gitme karşında bizi bulursun.Emanetlerimize iyi sahip çık.Bu ve buna benzer onlarca istek ve talep okul müdürlerinin işlerini güçleştirmektedir.Her kesimin karştığı bir kurumda iş yapmak, kurumu geliştirmek müdürlerin kişisel dirayetine bağlıdır.Bu devirde ilke ve değerlerinden taviz vermeden görev yapabilen müdür sayısı maalesef fazla değildir. Dokuz kocalı hürmüz hesabı okullar müdürler dışında diğer taraflarca yönetilmeye çalışılmaktadır.Lütfen özellikle okul dışından hiç bir sorumluluk almadan uzaktan kumanda okullara el atanlar ellerini çeksinler. Müdürleri kendi çalışanlarıyla, okuluyla baş başa bıraksınlar.Ne dersiniz? ([email protected])