Özgürlük Adına, Nesillerin Tarumarı

“İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” Sözüne inat bulvar kenarında her 100 metreye bir içki satılan yerler,büfeler dikkatimi çekiyor.Bu mereti ne kadarda seven çok.Arz talep olayı,demek ki  içen var ki satan da var.Her zaman değişik gözlemler yapmayı seven birisi olarak bu günlerde dikkatimi çeken mantar gibi her tarafta açılan alkol satan büfelerin varlığı.Ticaret ,kapital gözlüğü ile bakanlar için olan bitenler çok normal olsa da bir eğitimci ve geleceğin nesillerini yetiştiren gelecek tasarımcısı için durum hiçte iç  açıcı değil.Bir tarafta cadde başından sonuna kadar büfeler,diğer taraftan trafikte alkol testi yapan trafik polisleri.İçenler trafiğe çıkmışsa ve belli profil ölçülerini geçmişse suçlu kategorisine giriyorlar.Benim anlamadığım tıbben zararları tespit edilmiş bu zıkkımın serbest piyasa ekonomisi, liberal, demokratlık, özgürlük  vs. gibi kavramların ardına sığınılarak serbestçe satılabilmesi. Neden?  Niçin? Nereye kadar?

Gelin dünyadaki bazı devletlerin içki konusundaki sözlerine bir bakalım. Aynı zamanda bu ülkelerde içki tüketimi en fazla olan yerler. “Kadeh içinde, deniz içinde olduğundan daha çok kimse boğulmuştur (Alman sözü)”, “İçkinin üstesinden gelirim sanırsan, içki senin hakkından gelir (Amerikan sözü)”, “İçki, bütün bela ve kötülüklerin anası, anahtarıdır (Arap sözü)”
,”Sarhoş adam, yırtık çuvaldır (Bulgaristan sözü)”, “İçkiye düşkün olanları, bu yıkımdan kurtarmak için en iyi yol, sarhoş değilken, onlara bir sarhoşu göstermektir (Çin sözü)”, “İçki girince, akıl çıkar (Fransız sözü)”, “Şarapla başlayan dostluk, bir gece sürer (İspanyol sözü)”, “Şarabın girdiği yerden, alçak gönüllülük çıkar (İsveç sözü)”, “İçki ocak söndür (Tatar sözü)”, “Keçi şarap içmiş, dağda kurt aramaya çıkmış (Türk sözü)”

Yine çok değerli düşünürler alkol konusunda çok veciz sözler sarf etmişlerdir. “İçkiyi savunanlar olabilir, fakat içki onları asla savunmaz (Abraham Lincoln)”, “Ey içki, eğer senin adın yoksa, sana iblis adını verelim (W Shakespeare)”,  “İsterse başka ulusları mutlu etsin, alkol bizim düşmanımızdır (Prof Dr Sadi Irmak)”,  “İnsan vücudunda içki koymak, makine yataklarına kum koymak gibidir (Henry Ford)”, “Her kadeh, mezara doğru bir basamaktır (Abdülhak Hamid)”            , “İçki alışkanlığı, toplumsal bir vebadır (Ahmet Emin Yalman)”, “İçki, korkağı cesur; cesuru küstah eder (Refik Halit Karay)”, “İçkinin bağırdığı yerde, ahlak ve utanç susar (W Chaucer)”,  “Belaların en büyüğü sarhoşluktur (Jefferson)”,  “Akıllı adamların tek içkisi sudur (Thoreau)”, “Şarap mideye oturunca, artık söz unutulur (Alessandro Menzoni)”,  “İçki arkadaşları düşman eder (Prof Dr F Kerim Gökay)”, “Savaş fırtınadır, gelir geçer; içkiyse aman ve aralık vermez (Ali Vahit)”

İçtiğini akla ve mantığa bürümeye çalışanlar, sorunlarını çözemeyince kendilerini üzüm suyuna vurup kısa süreliğine sorunlarını unuturlar. Aşıklar ise sevinç ve hüzünlerinde koştukları ve gerek kutlama gerekse efkar dağıtma olarak niteledikleri içkinin analarını ağlattığını hiç düşünmezler. İnsanlar sevdiklerinden ayrıldıktan sonra kendini alkole vereceğine sodaya verse çok daha faydalı olur. Neticede sorun unutmak falan değil, hazmetmek.

Çok küçük yaşlardan itibaren esiri olunan içki basında da örtülü veya açıktan yapılan reklamlar sayesinde hepimizi kuşatmaya başlamıştır. Adının farklı farklı olması niteliğini değiştirmez. Sarhoşluk veren her şey içkidir ve  insan sağlığına zararlıdır.Yaklaşma denilmesi de içme denilmesinden daha fazla zikredilir.Bunun hikmeti yaklaşanın bu hastalığa yakalanma riskindendir.Batıl hastalığında şeytanın yoldan çıkarma hilelerinden birisi olan içkiyi en büyük düşmanımız ilan ediyoruz.

Hak yolunda  yürüyenler içinse  “el alem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz.” Diyoruz. Bu kutlu yolculukta yolumuza çıkacak ve özgürlük adına tüm nesilleri tarumar eden illetle sonuna kadar savaşmaya var mısınız?([email protected])