Temel Liseler Temel Sorun Olmasın

İnsanlar bazen bireysel veya kurumsal anlamda acı tecrübelerden sonra doğru işe yönelirler.

Bir Atasözü bu durumu ne güzel özetler. ‘’Bin nasihatten bir musibet evlâdır.’’ Tabii ki ders alınırsa!

Eğitim sistemimizde bu tür vakalara sık-sık rastlarız. Sondan başlarsak ‘’Öğretmen Rotasyonu’’ bunun son örneğidir.

Pek çok öğretmen rotasyon sıkıntısı yaşamayayım diye erken davranıp (kerhen) il içinde veya il dışında bir yerlere tayinini istedi. Buruk bir duygu ile yeni yerine gitti.

Okulunda kalıp ‘’Rotasyon Tercihi!’’ yapanlar, dar bir alanda tercihe zorlanarak re’sen atanacağı yeri beklerken, Bakanlık hatadan dönüp Rotasyon uygulamasını durdurdu. Geçte olsa hatadan dönüldü.

Bir zamanlar (5-6 sene öncesine kadar) Akşam Liseleri sorunu yaşadık. O tarihlerde ‘’Eğitimin Leylekleri’’, ‘’Göçmen Kuşları’’ gibi başlıklarla sorunu dile getirmiştik.

Yani yıl içinde 9-10 zayıfı olan öğrenci ikinci dönem sonuna 15-20 gün kala Akşam Lisesine gidiyordu. İki ay içinde zayıflarını temizliyor, Eylül ayında Devlet okuluna tekrar dönüyordu.

Bu durum Liselerdeki eğitim sistemimizi adeta felç ediyordu. Beş-Altı senelik bir sıkıntının ardından Bakanlık yaraya neşter vurdu ve bu sorunu çözmüştü.

Şimdi ise bir başka ‘’Göç Akımı’’ başladı. Anadolu Liselerinden veya diğer Meslek Liselerinden Özel Temel Liselere nakil akımı sürüyor.

Buralara gitmeyi düşünen muhtelif öğrencilere soruyoruz, neden Özel Temel Lise? Hani derler ya, haberi çocuktan al! Çocukların büyük çoğunluğundan aldığımız ortak cevapları şöyle sıralayabiliriz.

‘’Ben buraya gittiğimde devamsızlık sorunum olmayacak, rahat hareket edeceğim.’’

‘’Ben burada not sıkıntısı çekmeyeceğim, bol not alacağım.’’

‘’Ben burada kıyafet sorunu yaşamayacağım, dilediğim gibi kıyafet giyeceğim.’’

‘’Ben burada hem özel okul eğitimi hem de dershane eğitimi alacağım.’’

Elbette başka gerekçeleri de olanlar var. Fakat en çok dikkat çeken gerekçelerin başında bunlar geliyor.

Bu konu Milli Eğitim Bakanlığımızın taptaze yeni bir sorunu olacak gibi görünüyor. Bir taraftan dershaneleri kapatıp yerine yeni natifler üretelim derken şimdiden ucu görünen yeni bir sorunla karşı-karşıyayız.

Elbette yeni bir uygulama. Bu kurumların büyük çoğunluğu iyi bir natif eğitim vermek amacıyla yola koyuldular.

Fakat giden öğrencilerin ağzını yokladığımızda verilen cevaplar pek istikbal vaat etmiyor.

Acaba Bakanlık buralarda nasıl bir denetim mekanizması oluşturup, olası yanlış uygulamaların önüne geçecek?

Yoksa hep olageldiği gibi acı tecrübelerden (su köprüyü geçtikten) sonra yaraya neşter vurup çare mi üretecek?

Milli Eğitim Bakanlığı bu konuya kafa yormalıdır. Devlet okullarını güçlendirecek tedbirler alıp cazip hale getirmelidir. Okullarda açacağı takviye kurslarını Sınavlara Hazırlık Kursuna dönüştürmelidir.

Bu konuyu gündeme taşırken sahip olunan refleks, tamamen eğitimin disiplin boyutunu alt üst edecek muhtemel bir kara deliğe işaret edilmesinden ibarettir.

Dileriz Temel Liseler Temel sorun olmazlar. Akşam Liselerinin geçmişteki uygulamalarına benzer bir hataya düşmezler.

                                                                              Abdullah YADİGAR-05/08/2015