13.08.2005 Tarih ve 25905 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme yönetmeliği çıkarıldı ve bu yönetmeliğe göre bir sınav yapıldı.Bu yönetmelikteki hedef öğretmenlerin performansını yükselterek eğitim ve öğretimin kalitesini artırmaktı.Bu gün geldiğimiz noktada bu hedefe ulaşılamadığı gibi aksine öğretmenler arası çalışma barışı  bozuldu.Kariyer sisteminde öğretmen,uzman öğretmen ve baş öğretmen unvanları getirildi.Bu unvanların mevcut çalışanlardan %10 Baş öğretmen,%20 si Uzman öğretmen olacaktı.Her iki yıla bir sınav ve diğer kriterlere göre bu devam edecekti. Sınava adaylığı kaldırıldıktan sonra 7 yıl görev yapmış kişiler girecekti. Fakat mevzuat Anayasa Mahkemesine taşındı ve anayasa mahkemesi tarafından iki maddesi iptal edildi. Bunlardan birincisi kontenjan sınırlaması,diğeri ise hizmet içi eğitim her iki madde de anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bulundu.Bundan sonra konulan bir yıllık mevzuat düzenlemesi de gerçekleşmedi.Bu durumda mahkemeye gidenler ve uzmanlık hakkını kazananlar oldu.Karmaşa bitmiş değil, sorunlar devam ediyor.Yönetici atama da uzman öğretmenlik puanı da verilmesi eşitliğe aykırı olarak karşımızda durmaktadır.Bu haliyle anayasa mahkemesine gitse Ek-2 formu kullanılarak yapılan tüm  yönetici atamaları iptal edilebilir.

Geçmişte uzman öğretmen olanlar derece ve kademesine göre 100 tl nin üzerinde her ay fazla  maaş alıyorlar.Bu adaletsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerekir.Son günlerde bu konu sendikalarda da dile getirilmez olmuştur.Aynı işi yapan ve sonuçta aynı maaşı alması gerek öğretmenler geçmişte bir sınav ve sonra yapılan değerlendirmeye göre diğerlerinden fazla maaş alıyorsa bu hakkaniyetle bağdaşmıyor.Ya bir an önce yeni bir düzenleme yapılacak herkese bu hakkın yolu açılacak ya da bu uygulamadan belli süreler çalışanlar yararlanacak.Aksi taktirde bu yara eğitimciler arasında daha çok kanatılacak ve hep birlikte kaybedeceğiz.

Yeni Milli Eğitim Bakanımızın gündeme alması gereken çok önemli bir husustur, kariyer basamakları istemi. Ölçme ve değerlendirme sistemi uzmanlarca yapılmalıdır.Aksi takdirde çalışanların var olan performansını artıracağı yerde daha da düşürebilir.Bu ise dinamik bir yer olan okulların ateşini artırır.Objektif kriterler baz alınarak işi bilenler tarafından yapılacak iyi bir ölçme ve ölçümün özelliğine uygun bir değerlendirme verimin artmasına, kalitenin  ve başarının yaygınlaşmasına vesile olur.Önceki teftiş ve denetleme sistemi bir saat içinde yapıldığı için hem eksik hem de çok yetersizdi.Sonuçlar özneldi  ve  eğitim kalitemize bir katkısı olmuyordu.Bu sistemin kaldırılmaya başlanmasından ve yerine getirilmesi düşünülen sistemden ümit varız.

Öğretmenlerden en iyi verimi alabilmek için önce özlük haklarını birinci sınıf devlet memurlarının seviyesine getirmek gerekir. Maddi olarak sıkıntısız derse giren bir öğretmeninde en üst düzeyde çalışma yapmasını sağlayacak ucu açık başarıyı ödüllendiren bir sistem geliştirebiliriz.Yani verim arttıkça geliri artan bir sistem ve herkesin kazandığı bir sonuç.Şu anki sistemde çalışan ile çalışmayanın nerdeyse hiç farkı yok.Böyle olunca çalışacak olanların şevki kırılıyor.Mesleki doyum gerçekleşmiyor.İdealizmde ölünce okullarda olumsuzluklar su yüzüne çıkıyor.Bütün öğretmenler aynı kefeye konuyor.Toplumda 3 ay tatil yapan hafta sonu,öğlen öncesi veya sonrası boş olan bir meslek biçiminde algılanıyor.Bu ise mesleğin mensuplarının itibarsızlaşmasına yol açıyor.

Ortalama 16 yıllık öğrenim hayatından sonra KPSS barajını da aşarak okulların yolunu tutan değerli eğitimcilerde yaklaşık 20-25 yıllık meslek hayatlarında kendini geliştiren, mesleğini sürekli daha iyi yapma mücadelesi veren herkesi kutlamamız ve öne çıkarmamız gerekir.Toplum olarak bu konuda takdir etme hakkımızı kullanalım.Başarılı eğitimcilerin emeklilik yılarında tecrübelerini yeni nesillere aktarılmasına öncülük edelim.Etkili ve yetkili herkesi de adil bir kariyer sistemi için harekete geçirelim.Adına uzman veya başka bir şey dememiz önemli değil; önemli olan testiyi taşıyanla,testiyi kıranı ayırt etmektir.Bu yolda atılacak her adıma bulunduğumuz yerden bakarak tavır almak yerine, umumiyeti baz alarak destek olmalıyız.Bu milletimizin geleceği olan yeni neslin hayrına yapılacak en önemli icraattır.Devletimizin eğitimin ve eğitimcilerin önündeki her türlü engeli kaldırması birinci dileğimizdir.Bunun için cesur davranmak bir erdemdir.Erdemli yiğitleri daha fazla bekletmemek dileğiyle…([email protected])