Mevcut medya çoğunlukla bireyleri değişmelere uyum sağlatacak şekilde değil toplumsal, ekonomik ve kültürel yapıyı sürdüren bir duruma işaret ediyor.

Medya eğitim, öğretici, yaratıcı işlevini yerine getirmiyor.

Genellikle, eğlence, magazin, film, dizi filmler gibi programlar gösterimde.

Kârı en yüksek düzeyde gerçekleştirmek için popüler kültüre ait değerleri aktaran, tüketim alışkanlıkları oluşturan, cinsiyet eşitsizliğini vurgulayan, meşrulaştırma ve şiddete duyarlılığı azaltan bir yapıya sahiptir medya.

Bütün bunlar bizi çocukları medyanın olumsuz etkilerinden nasıl koruyacağımızı gündeme getiriyor.

Geçmişte kamusal eğitim programları doğrultusunda eğitim ve okuma yazma, sağlık, meslek eğitim alanlarında toplumun eğitim ihtiyaçları doğrultusunda medya önemli bir işleve sahipti.

Ebeveynler-öğretmenler çocukları medyanın olumsuz etkilerine karşı korumalı, bilinçlendirmelidir.

Bilinçlendirme, çocukların televizyon izlemeye ne kadar zaman ayıracakları ve hangi programları izleyecekleri doğrultusunda olabilir.

Şiddet ve pornografi içeren proğramlar engellenmelidir.

Ebeveynler, televizyonu kapatma konusunda tereddüt etmemelidirler.

Yine, televizyon izleme asla çocuklar için bir ödül olarak kullanılmamalıdır.

Diğer taraftan, çocuklar TV izlem yerine sportif faaliyetlere, okumaya, uğraş gerektiren hobilere ve arkadaşlarıyla oyun oynamaya yönlendirilebilir.