Okullu günlerimiz hızla geçiyor. Eylül başında işbaşı yapmıştık. Önce öğrenciler geldiler okula. Kayıtlar, yeni sınıfları oluşturulması, sınıf öğretmenlerinin tesbiti ve eğitsel kollara katılacak öğrenciler, onlara rehberlik edecek hocaların belirlenmesi derken bu arada Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını gerçekleştirerek 10 Kasım'a dayandık. Ardından da 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri meşgul edecek bizi.

Meşgale, eğitimciler, öğrenciler ve idarecilerle tüm okul camiasının çoğu zaman boşa geçirdiği herşeyden değerli vakitlerini alan önemsiz şeyler. farkında mısınız henüz tam anlamıyla eğitime başlayamadık bile. Şöyle eli kolu sığayıp derinlemesine dalamıyoruz konulara. Acaba, birileri eğitim camiasını ne çok gereksiz işlerle meşgul ettiklerininin aymazlığından kurtulabilecekler mi? Yazdıklarımız yetkili ve etkili kişileri düşünmeye sevkediyor mu? Kendi namıma, gönül rahatlığıyla "Evet yazdıklarım takip ediliyor. Okuması gerekenler yazılarımda bahsettiğim konulara ilgi gösterip haklı buldukları takdirde gereğini yapıyorlar. Biz de her insan gibi bazan eksik ve yanlış bilgilenmeden dolayı hata yapıyoruz. Böyle durumlarda dostlarımız ya da mesul konumundaki şahıslar arayarak uyarı ve ikazlarla yanlışımızı düzeltmemize yardımcı oluyorlar." diyemiyorum. Hele "kadirşinaslık" bizim camiaya hiç uğramamış/uğramıyor. Mesela bir meslektaşım hakkında onu karalayan maksatlı yayınlar yapılıyor. Ben böyle zamanlarda kendime durumdan vazife çıkarıyor, hiç bir maddi beklenti içine girmeden ilgili kişiyi savunmaya yelteniyorum.

Bu bazan bir öğretmen, bazan il veya ilçe mem müdürü ya da şube müdürü olabildiği gibi; bazaen de yazımın hedefinde Sayın Bakanımız ya da sendikalarımızın liderleri olabiliyor. İşte bu hallerde açılacak bir telefonun insanı müthiş motive ettiğini hatırlatmak isterim. Ama beklentimiz hemen hemen hiç gerçekleşmiyor. Bu durumda soruyu kendime yöneltiyor ve diyorum ki; "Oğlum, bırak bu yazma çizme işlerini, milletin yaptığından sana ne, gelip sana soran mı var? Sen git yasalar çerçevesinde öğretmenliğini yapmaya bak, ne diye kendini riske atıyorsun, başına bir şey gelse birilerinin dönüp sana bakacağını mı sanıyorsun?" Evet, dostlarım: her hafta düzenli olarak bir elin parmaklarından daha çok siteye yazıyorum. Bazan, yazılarım çok sık aralıklarla olabiliyor, neredeyse günlük yazıyorum. Karşılığında sizi temin ederim elime maddi anlamda hiçbir şey geçmiyor. Şikayet için söylemiyorum ama biraz kadirbilirlik te olsun istiyorum, yanılıyor muyum?