İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown; ”Koronavirüs ile mücadele için küresel bir hükümet kurulsun” teklifinde bulundu.

Tek dünya devleti de diyebileceğimiz küresel hükümet projelerini biliyoruz. Bunu yıllardır dillendiriyorlar.

Ancak bu sefer durum biraz farklı. Dünya, virüs ile birlikte büyük bir finans krizinin de tam ortasında.

Dolar sisteminde büyük bir çöküş yaşanacak gibi görünüyor.

Bilindiği gibi, 1971 yılına kadar altın ve gümüş karşılığında basılan dolar bu tarihten sonra hiçbir kritere dayanmadan karşılıksız basılmaya başlandı.

1971 yılına kadar doların üzerinde "on gold in on silver" yazılıydı. Bu tarihten sonra" God we trust" yani biz Tanrıya güveniriz yazıldı.

Amerika o tarihten itibaren karşılıksız dolar basarak tüm dünya halklarını borçlandırır.

2008 krizinin üzerinden dört yıl geçtikten sonra Amerika’da ödenmemiş kredi kartı borçları 850 milyar dolar civarındaydı. FED o tarihten itibaren çıldırmış gibi para basıyor.

2016 tarihinde yine bu köşede şöyle yazmışım; “Mevcut tefeci finans sistemi zor durumda. Doların çöküşü ile sistem kilitlenecek ve belki de yeni para birimine geçilecektir.”

Bakınız, 2008 mali krizinde 8 trilyon dolar civarında tutan kurtarma paketlerinin maliyetini halklara ödetmişlerdi. Yüksek riskli konut kredisi piyasasında başlayan kriz daha sonra büyük çaplı küresel bir finansal krize yol açtı.

Anlayacağınız 1971 yılından beri bedelsiz dolar basarak dünya finans sistemini tekelinde tutan Amerikalı baronların büyüttüğü balon ancak 2008 yılına kadar dayanabildi.

2008 yılında 30 milyon insan bir gecede iflas etti. İsyan dalga dalga yayıldı. 623 milyar dolarlık yatırım şirketi Lehman Brothers ve birçok şirket battı.

2008 krizinde piyasaya olağanüstü para pompalayan ABD yine 700 milyar dolarlık karşılıksız para basarak bu şirketleri kurtardı.

Bugün ise virüs ile birlikte 2008’den beri iyice bitme noktasına gelen ekonomi yeniden büyük bir buhranın içinde.

13 Mart’ta tarihe 'kara perşembe' olarak geçen büyük bir çöküş yaşandı. ABD piyasaları 1987 yılından bu yana en büyük düşüşlerini yaşadı. Avrupa borsaları çift haneli düştü.

Altın gümüş rasyosu ortalama 12 olması gerekirken 104,2’yi gördü. Bu tarihin gördüğü en büyük uçurum.

Amerikan Merkez Bankası bu sefer 1,5 trilyon dolar karşılıksız para bastı. Bu da yetmedi 700 milyar dolarlık para basma hacmini genişletti.

 Düşünün 2008 yılında basılan paranın neredeyse iki katı büyüklükte bir rakam bu.

Bu sefer sistem tıkandı. Çünkü bu basılan para da ekonomik krizi engelleyemeyecektir. Ramazan Kurtoğlu’na göre 2020’de Federal devletin 24, eyaletlerin 110 milyar dolar ”dış borç” stoku var. Ülke günde iki milyar dolar faiz ödüyor.

Gazeteci Hamza Yardımcıoğlu’na göre bu kriz, tüm ülkelere hipertansiyon olarak yansıyacak. Ancak borcu çok fazla olmadığı için bu krizden en karlı çıkacak ülkelerden biri de Türkiye olacaktır.

Bugünlerde Amerikan Kongresi’nde bir kanun tasarısı tartışılıyor. 1119 numaralı kanun taslağı, dijital bir cüzdan öneriyor. Eğer kanun çıkarsa Amerikalılara dijital cüzdan verilecek. Nakitsiz para harcama sitemi bu.

Kısacası nakit para sistemi ortadan kalkacak ve dijital ortama aktarılacak.

Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) açıkladığı verilere göre 2019 Haziran ayı sonunda Türkiye’de 67,9 milyon adet kredi kartı ve 156 milyon adet banka kartı kullanıcısını da dikkate alırsak dünya bu nakitsiz sisteme de hazırlanıyor gibi.

Bunun olması için de büyük dolar kriziyle birlikte ülkeler kasalarını boşaltacak. Örneğin İtalya mortgage ödemelerini askıya aldı. Şu anda bütün ülkeler vatandaşlarına para saçıyor. Kredi oranlarının sıfırlanacağı günler de gelecek.

Ülkelerin para birimlerini dolar karşısında değersizleştiren ve sürekli borçlandıran bir mekanizma tesis etmişlerdi. 2014 yılı itibariyle faiz, döviz, borsa üzerinden döndürülen toplam sanal para miktarı yaklaşık 840 trilyon doları bulmuştu!

Bu sefer yolun sonuna geldiler. Sistem tıkandı. Dünya, virüs salgınıyla boğuşurken finans alanında büyük kriz yaşanıyor. Ve yeni bir sisteme geçiliyor. Türkiye bu sisteme hiç olmadığı kadar hazırlıklı ve avantajlı.