Çocukluğunda öğrenciliği döneminde bu şiiri /marşı dile getirmeyenimiz yoktur sanırım. Öğretmenim canım benim, seni ben pek çok pek çok severim!!! 
         Öğretmenin ne kadar önemli bir figür olduğunu, toplumların ilerlemesindeki rolünü buradan uzun uzun anlatacak değilim. Bu sitenin takipçileri çoğunlukla öğretmenler. En azından kamu personeli olarak öğretmenin tedrisinden geçmiş kimseler. Buradan bahsedeceğim ise biraz zülf-ü yare dokunacak.
            Oldum olası birilerinin tek günle anılmasına hatırlanmasına karşı oldum. Anneler günüymüş, sevgililer günüymüş, vs vs. şimdilerde dünya kapıcılar günü, bahçevanlar günü hata ve hatta akla hayale gelmeyenler  günü kutlanır oldu.
            Toplum olarak her ne yaparsak yapalım cılkını çıkarmada üstümüze yok. Sevgililer gününde hediye çılgınlığı, hediye almadı diye veya aldığı hediyeyi beğenmediği için birkaç yıllık beraberlikleri sonlandıranlar, evlilik yıldönümünü hatırlamamayı boşanma sebebi sayanlar daha nice saçma sapan incir çekirdeğini doldurmayan küslük sebepleri çocukça tavırlar..
            Öğretmenler gününe geleceğim ama öğretmenleri sınıfta bıçaklanarak öldürülen bir ülkede öğretmenlere sadece gününü gösterenler olduğunu düşünüyorum. Kendi öğrencisi tarafından gadre uğratılan öğretmenin hadi bir derece yetiştirdiği üründen gördüğü şiddeti kendi hatasına bağlayanlar olabilir. Ama belki de hayatında ilk defa gördüğü öğrenci velisi- yakını tarafından şiddete maruz kalmasını nasıl izah edebilirsiniz ? Öğrencisinin sözüne istinaden öğretmene el kaldıran öğretmene sorma ihtiyacı bile duymayan zihniyeti nereye koyabiliriz ? Düne kadar öğretmenini görünce elindeki sigarayı avucunun içine alan yetişkin, kendi çocuğunun öğretmeni kulak çekti diye sınıf basabiliyor, öğretmene şiddet uygulayabiliyor. 
            Öğretmenler günü yaklaştıkça ekranlarda boy gösteren sendika başkanları,  “Aslında biz aldık bu kazanımları , ama siyasiler vermedi” tavırları, öğretmenlerin aidatları ile sürülen sefahatlar, birdahaki seçimlerde tarafı olduğu siyasi partiden aday olma hesapları, öğretmenin sırtını basamak olarak kullanma çabaları… Yakın zamanlarda  öğretmenlerin aslında pek de çalışmadığını söyleyen siyasetçilerin “eli öpülesi öğretmenler “ nutukları atmaları…
            Ay sonunu zar zor getiren öğretmenin her zam (yalan) haberi sonrası “Bak zam alıyorsun artık kiraya zam yaparsın” diyenlere döktüğü diller. -Şimdi de sırada ekdersler 18 lira olacak yalanı ortalıkta- öğretmenin kredi çekerek aldığı arabayı bile diline dolayıp senin bindiğin arabayı biz on yıl çalışsak alamayız iğnelemeleri…
            Hani işin ucunda EMEK VEREN ÖĞRETMENLERİMİZ  olmasa kaldırın bu öğretmenler günü çilesini diyeceğim ama dedim ya emek veren meslektaşlarımız  var…
            Hadi kaldırmıyorsunuz bari size öneri öğretmenler günü diye ekran ekran gezen devlet büyüklerimiz!!
            1.24 kasımı öğretmenlere tatil ilan edin.
            2. Kasım ayında öğretmenler günü ikramiyesi verin
            3. Öğretmenlerin maaşlarını İngiltere'de ki meslektaşlarının maaşına eşitleyin (!)
            4. Öğretmenlere bulunduğu mahal rayici ile kira yardımı yapın.
            5. Öğretmenlere görevlerine giderken ücretsiz servis sağlayın.
            Daha sayalım mı? Yok durdum bunları yaparsak maazallah ülkemiz batar Yunanistana döneriz değil mi?
            Bir ülkenin gelişmişliği eğitimcilerine verdiği değerle ölçülmeli.  Başöğretmenimizin dediği muasır medeniyetler seviyesine eğitimcilerini itip kakarak, itibarsızlaştırarak ulaşılamayacağı ortadadır.
            Bakalım bu öğretmenler gününde neler duyacağız. Kimler neler söyleyecek ? Öğretmenlerimize neler vaat edilecek? Bekleyip göreceğiz.
            Umudum ve beklentim odur ki öğretmenlerimizin değerinin korunduğu, toplumda saygı gören meslek gurubu olduğu günleri görürüz.
            Tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.
            

           Kalın sağlıcakla.