Farklı Okul Arayışları Olmalı Alternatif ya da farklı okul arayışlarına değinmeden önce, “Okul” kavramının nasıl algılandığına bakmak gerekiyor.

“Geleneksel okul” kavramı, John Dewey’in 1938’de yazdığı “Deneyim ve Eğitim” başlıklı makalesinde şöyle tanımlanmıştır: “Daha açık, bireyi merkeze alan, keşfedici, zengin etkileşimleri içeren yaklaşımlara karşın daha tepeden inmeci, birörnek, uyumcu, eşitlikçi olmayan; hazırlayıcı bir yaklaşım ve temel değerlere karşın, sürekli değişen deneyimlerin yaşamsal, anlamlı, sürekli olduğu ilkesini benimseyen bir eğitim anlayışı geleneksel okulu temsil etmektedir.(Aydın, 2012)

Alternatif okul kavramı literatürde, normal okullarda iyi olmayan çocuklar için oluşturulmuş okulları ifade eder. Ancak natif okul arayışlarının felsefi bir arkaplanı da vardır. Matbaadan itibaren eğitimin giderek artan önemi, çocukluk kuramının kendi gelişim sürecinde psikoloji, sosyoloji, politika gibi birçok disiplinin bulgularından aldığı destekler, aydınlanma dönemi düşünürleri Rousseau ve natüralist eğitim görüşü, 19.yüzyılda ortaya çıkan yeni eğitim yaklaşımı, varoluşçuluk, otorite bağlamında birey-devlet çatışmasından doğan politeknik, anarşist ve eleştirel pedagoji, anti-pedagoji, yeni eğitimin uzantısı olarak pragmatist yaklaşım, holistik eğitim görüşü ve son olarak post-modern etkiler, 15.yüzyıldan itibaren felsefi natiflere kaynaklık eden gelişme ve hareketler olarak karşımıza çıkar. (Hesapçıoğlu, M. & S.Dündar, 2008)

Ülkeler ve çeşitli siyasal düşünceler, tarihin her döneminde eğitim sistemlerini iyileştirmek, dönüştürmek, çağa ayak uydurmak ve yeni olanı yakalamak için farklı, natif okul arayışında olmuşlardır. Alternatif eğitimin temelleri incelendiğinde, eğitim süreçlerini bu karakteristik perspektifle düzenlendiği tespit edilen okul türlerine şu şekilde yer verilir; (Hesapçıoğlu, M. & S.Dündar, 2008)

 -Proje Okulları,

-Serbest Gestalt Okulları,

-Demokratik Okullar,

-Özgür Okullar ve Summerhill örneği,

-Montessori Okulları,

-Waldorf Okulları,

- Serbest Alternatif Okullar.

Bu okul türlerinden, “Demokratik Okullar”ın paradigması; aristokratik yaklaşım, sosyolojizm, hümanizm, pragmatizm, anarşizm, sivil hak hareketleri eleştirel pedagoji ve post- modernizmden etkilenerek oluşmuştur. Demokratik okulların toplum politikası, okulu, demokratik bir topluluk, toplumun bir parçası, demokrasinin yaşanarak öğrenildiği yer olarak belirler.

Bu okulların amacı, okul toplumuna yetki vererek, demokratik toplumu elde etmek, demokratik bireyler elde ederek insan hakları ve birlikte yaşama kültürünü yerleştirmektir. Demokratik okulların en önemli özelliği ise yönetim modelidir. Okulun komitelerle yönetilmesi, temsil, periyodik toplantılar, herkese oy hakkı, özel oturumlar, konsensüs ve öz yönetim ilkeleri esastır. Bu okullarda eğitim karma mal niteliğinde görülüp, finansman dolaylı bir şekilde karşılanır.(Hesapçıoğlu, M. & S.Dündar, 2008)

Apple ve Beane(2011), “Demokratik Okullar” adlı eserlerinde, demokratik okulların iki önemli özelliğinden söz eder. Bu özellikler ve anlamları şu şekildedir;

1-Demokratik yapı ve süreçler; Demokratik okullar yönetim ve politika belirleme konusunda geniş katılımla göze çarparlar. Komisyonlar, kurullar ve okul çapındaki diğer karar verme yetkisine sahip gruplar sadece profesyonel eğitimcileri değil, gençleri, velilerini ve okul topluluğunun diğer üyelerini de kapsamaktadır.

2-Demokratik bir eğitim programı; Sadece yetişkinlerin önemli olarak gördüklerini değil, gençlerin kendileri ve dünyaları hakkındaki soru ve ilgilerini de kapsar. Gençleri, bilginin müşterileri şeklindeki pasif rolü değiştirmeye ve “anlam yaratıcıları” şeklinnde aktif rolü üstlenmeye çağırır. (Apple ve Beane 2011)

Birgün Gazetesi yazarı Ünal Özmen, gazetenin 25 Nisan 2014 tarihli nüshasında, belki bizim “Başka Bir Okul Mümkün mü?” başlıklı yazımıza cevap niteliğinde değil ama “Başka Bir Okul Mümkün Değil” başlığıyla bir yazı yayımladı. Bu yazıda; Eleştirel pedagoji paradigmasının belli başlı önermelerinden bahsettikten sonra sözü; “Kapitalizm koşullarında kamu okullarının dışında farklı bir okul mümkün değil, eğitime ve demokrasi mücadelesine dair ne yapacaksanız kamu okullarında yapın” noktasına taşıdı. Özmen sözlerini; “Başlığın, Bir Başka Okul Mümkün Derneğine gönderme olduğunu düşünenler yanılmıyor. Eğitim politika ve pratiklerine zihinsel katkı amacıyla kurulan muhalif dernek sonunda bir özel okul markası oldu. Bu vesileyle arkadaşlara, bir başka okulun mümkün olmadığını, onlara muhalif tutumumuzun kamusal eğitim karşısında kullanılmaması gerektiğini söylemiş oldum.” şeklinde tamamlıyor.( http://birgun.net)

Adı natif okul, demokratik okul, başka bir okul veya farklı okul, her ne olursa olsun; ideal, özgürlükçü, katılımcı ve demokratik okul ihtiyacı, tarihin her döneminde kendini hissettirecektir. Arayışlar olacaktır, olmalıdır. Başka bir okul arayışıyla yola çıkanların bir özel okul markasına dönüşmesi, arayışları engelleyen bir neden olmamalıdır.

Bu arada, “Patronsuz Gazete” ve “Başka Bir Gazete Mümkün” sloganıyla yayın hayatına başlayan Birgün Gazetesi’nin, “Başka Bir Okul Mümkün Değil” başlıklı bir yazı yayınlaması, yazarının kişiliğinden bağımsız olarak, gazetenin, özgürlükçü kimliğiyle bağdaşmamıştır. Bu düşüncelerle, daha önce sorduğum “Başka Bir Okul Mümkün mü?” sorusuna cevap vermek istiyorum; Evet, Başka Bir Okul Mümkün…

KAYNAKLAR -Aydın, İnayet. Alternatif Okullar. Pegem Akademi. Ankara-2012

-Hesapçıoğlu, M. & S.Dündar, (2008). Alternatif Okulların Felsefi Temelleri ile İlgili Sınıflandırma Çalışması. M.Ü. Eğitim Bilimleri Dergisi. Sayı 28. Cilt - sf 43-56

- Apple M. ve James A.Beane, Demokratik Okullar. Dipnot Yayınları. Ankara-2011

- http://birgun.net/yazi-goster/unal-ozmen/25-4-2014/baska-bir-okul-mumkun-degil-2478.html