Günümüzde gözlenen hızlı değişim süreci, okulların verdiği eğitim hizmetlerinde ve eğitim sisteminde sürekli yenilenmeyi ve gelişmeyi gerekli kılmaktadır. Özellikle okulların kendi bünyelerinde planladıkları ve uygulamaya koydukları yeni yaklaşımların, eğitim sürecinde önemli bir rolü bulunmaktadır. Çünkü okullarda verilen eğitim-öğretim hizmetinin kalitesinin sağlanmasında, istek ve gereksinimler doğrultusunda yapılan gelişimsel planlama süreci oldukça gereklidir (Balkar, 2010).

Gelişme kavramı, bazı şeylerin daha iyi yapılmasına yönelik ölçümleri de kapsamında bulundurmasından dolayı, aslında problemli bir kavramdır. Bu problem durumunu çözebilmek için ise, okul gelişimi ifadesini açıklamaya çalışırken, söz konusu okul gelişiminin sınırlarının ve perspektifinin ne olduğu hakkında daha fazla sorgulama yapmak gerekmektedir (Wrigley, 2008,Akt: Balkar(2010)).

Bu sorgulama kapsamında, okulların gelişiminin sağlanmasında önemli bir rolü olan okul gelişim planlarının kapsamının, işlevlerinin ve gelişim planlarının nasıl daha etkili hale getirilebileceğinin belirlenmesi de gerekmektedir. Balkar’a göre (2010) planlama, etkili okullarda gerçekleştirilen okul geliştirme sürecinin anahtar unsurudur. Etkili okul gelişim planlarının oluşturulması sürecinde yapılan eylemleri ve dikkat edilen hususları şu şekilde sıralamak mümkündür (MacGilchrist ve Mortimore, 1997: 201Akt: Balkar, 2010)

• Personelin çoğunluğu ve okul müdürü, kurum için belirlenen açık bir hedef hakkında hemfikir olabilmelidir.

• Mevcut stratejilerin ve zayıf noktaların sistematik denetimini yapmak önemlidir.

• Değişim planı derinlemesine her açıdan düşünülmektedir.

• Kurum dışında bir temsilcinin (acentenin) olması gerekmektedir.

• Değişim planının uygulanması, kurum dışındaki yetkililer tarafından desteklenmektedir.

• İlerlemenin değerlendirilmesi biçimlendirici olarak, uygulamaların desteklenmesi için kullanılmaktadır.

Okullardaki planlama ve gelişme sürecine katkısı olacağı düşünülen kurullardan biri de “Okul gelişim ve yönetim ekibi” dir (OGYE). OGYE, Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarının kamu kurumlarında uygulanması ile ilgili karar verildikten sonra 02 Mayıs 2006 tarihinde ilköğretim kurumları yönetmeliğine girdi. OGYE, MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 99.maddesinde şu şekilde düzenlenmiş; “İlköğretim kurumlarında, paylaşımcı ve işbirliğine dayalı yönetim anlayışıyla eğitim ve öğretimin niteliğini ve öğrenci başarısını artırmak, okulun fizikî ve insan kaynaklarını geliştirmek, öğrenci merkezli eğitim yapmak, eğitimde planlı ve sürekli gelişim sağlamak amacıyla Okul Gelişim Yönetim Ekibi kurulur. Ekip, çalışmalarını ilgili Yönerge hükümlerine göre yerine getirir. Ayrıca, zümrelerden gelen raporları birleştirir, projeleri inceler ve okulun yılsonu raporunu hazırlar. İki nüsha hazırlanan raporun biri, hizmetin kalitesini artıracağı düşünülen projelerle birlikte millî eğitim müdürlüğüne gönderilir. Diğer nüsha da meslekî çalışma dosyasına konur.” (http://mevzuat.meb.gov.tr)

İlköğretim kurumlarındaki OGYE çalışmalarıyla ilgili olarak GAÜN Eğitim Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi, Değerli Hocam Yrd.Doç.Dr. Betül Balkar’ın “Okul Gelişim Planı ve Etkililiğinin Sağlanması Hakkında Öğretmen Görüşleri” başlığıyla yaptığı nitel araştırma ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. İdris Şahin’in, “İlköğretim Müfredat Laboratuvar Okullarında Yönetim Süreci” başlığıyla yaptığı araştırma, bu kurulun işlevi ile ilgili önemli tespitler ortaya çıkardı.

Balkar (2010); okul gelişim planının kapsamında bulunması gereken konular arasında, öğrenci gelişiminin en fazla dile getirilen konulardan biri olduğunu; öğrencilerin daha başarılı olması, daha iyi öğrenmesi, öğrenci gelişimini sağlamada kullanılabilecek etkinlikler ve yöntemler gibi konuların, okul gelişim planında yer alması gerektiği; öğretmen gelişiminin sağlanmasının, okul gelişim planının kapsamında olması gereken konular arasında yer alması gerektiğini; araştırmaya katılan öğretmenlerin, gelişim planının kapsamında fiziki olanaklarla ilgili konuların yer alması gerektiğini belirttiklerini ve bu konuya bağlı olarak ise, mevcut maddi kaynakların belirlenmesi ve ihtiyaç duyulan maddi kaynakların sağlanması ile ilgili konuların da planın kapsamında yer alması gerektiğini belirttiklerini, ifade etmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, okul gelişim planının kapsamında yer alması gerektiği düşünülen bir diğer konu, okul gelişimine dışarıdan katkı sağlamadır. Dışarıdan katkı ifadesi ile belirtilmek istenen okul-çevre ilişkilerinin geliştirilmesi ve bu ifade ile belirtilmek istenen hedef kitle ise; veliler, yardımsever kişi ve kuruluşlardır (Balkar, 2010).

Araştırmaya katılan öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda, okul gelişim planının hazırlanması ve uygulanması sürecinde; fikir alışverişinde bulunulmasının, farklı fikirlerin öğrenilmesinin ve sürekli bilgilendirmenin, okul gelişim planının etkililiğini sağlayabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Okul gelişim planının etkililiği konusunda ulaşılan bir diğer sonuç ise; sorumlulukların yerine getirilmesinin, planın ciddiye alınmasının ve birlikte hareket edilmesinin gerekli olduğudur (Balkar, 2010).

Balkar’a göre; (2010) araştırmaya katılan öğretmenlerin görüşleri genel olarak değerlendirildiğinde, öğretmenlerin okul gelişim planlarından çok fazla beklentileri olduğu ve bu beklentilerini gerçekleştirmek için kendilerine düşen sorumlulukları yapmaya hazır oldukları; okul gelişim planının etkililiğinin sağlanmasında sorumluluk, birlikte hareket etme ve farklı fikirleri öğrenme gibi, çoklu bakış açısını vurgulayan kavram ve etkinlikleri ön plana çıkardıkları; etkili bir okul gelişim planı için, katılımcı bir yapının gerekliliğini vurguladıkları; gelişim planının kapsamı ve etkililiğinin ilişkili olduğu; bu ilişkinin, özellikle, konu ve hedeflerin gerçekçiliği ve önemi noktasında olduğu düşünülmektedir.

Şahin’in, (2006),OGYE’nin işleyişi konusundaki araştırması da benzer bulguları tespit etmiştir. Şahin’e göre (2006), OGYE’de görev almada çok büyük bir isteksizlik olduğu; OGYE’lerin daha çok görevlendirme, rica ya da dolaylı olarak zorlama şeklinde oluşturulduğu; okul yöneticilerine göre, OGYE genellikle ihtiyaç analizi yaparak okulun güçlü ve zayıf yönlerini, tehditleri ve fırsatları ortaya koyduğu fakat öğretmenler, ilköğretim müfettişleri ve formatör öğretmenlere göre de bunların kağıt üzerinde yapılan şeyler olmaktan öteye geçmediği; okul gelişim planı yapmak için, OGYE üyelerinin, okula ilişkin bilgilere tam olarak ulaşmamakta ya da ulaşmada sıkıntı çektikleri; okulun hedeflerinin belirlenmesi ve gelişim planının yapılması sürecinde genellikle okulların birbirlerinin planlarını kopya etmesi şeklinde olduğu; çoğunlukla da bir-iki kişi tarafından belirlenip yazılmakta, diğer üyeler tarafından da uygun görülerek kabul edildiği görülmektedir. Okul yöneticileri, açık olduklarını, isteyen herkese okula ilişkin her türlü bilgiyi verdiklerini veya istenildiğinde her türlü bilgiye öğretmen veya velilerin rahatça ulaşılabileceğini ifade ederken; öğretmenler, ilköğretim müfettişleri, formatör öğretmenler ve velilere göre ise okul müdürleri, okula ilişkin bilgiyi genellikle kendi istedikleri oranda vermekte, görev ve sorumluluğu paylaşmaya yanaşmamaktadır.

Şahin’e göre (2006) öğretmenler genel olarak sorumluluk almaktan kaçınmakta, sadece rutin olarak yapmaları gerektiği kadarını yaparak, görevlerini sürdürmeye çalışmakta; OGYE’ler düzenli bir biçimde ve tüm üyelerin katılımıyla toplanamamakta; dolayısıyla, demokratik ve katılımcı karar alma mekanizması işlememekte, ara sıra alınan kararlar olsa da bu kararların etkin bir biçimde duyurusu yapılmamakta; alınan kararlar uygulanmamakta ve uygulamanın denetimi yapılmamaktadır. Dolayısıyla, OGYE’ler amaca uygun ve verimli bir şekilde çalışmamaktadır. Okul müdürlerinin öğretmenleri ödüllendirirken, daha çok kendilerine yakın olan kişileri ödüllendirdikleri; verdikleri ödüllerin okulda çeşitli sorunlar yarattığı; tartışmalara, dedikoduya ve kırgınlıklara sebep olduğu anlaşılmaktadır. Okullarda çeşitli gruplaşmaların olduğu, yöneticilerin bu grupları etkin bir biçimde yönlendiremedikleri, bu anlamda sendikalı öğretmen grubundan da yararlanamadıkları ortaya çıkmaktadır.

Balkar,(2010) araştırma bulgularına dayalı olarak, öğretmenlerin okul gelişim planlarının hazırlanması sürecinde aktif bir şekilde rol almaları önerilmektedir. Okul gelişim planlarının kapsamında yer alacak konuların belirlenmesinde; öğretmen, öğrenci, veli ve okul çevresinin görüşlerinin alınmasına önem verilmelidir. Okul gelişim planının etkililiğinin sağlanabilmesi için, planlama sürecine katılacak olan katılımcılar, gelişim planının hazırlanması ve uygulanması konusunda bilgilendirilmelidirler. Planın hazırlanması ve uygulanması sürecinin dinamik bir şekilde, iletişime önem veren bir yapıda gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. İnsanlar inanmadıkları şeyleri zorunlu kalmadıkça yapmazlar, yapmak istemezler. Bu nedenle, yeni bir proje veya uygulama başlatılmadan önce, ilgili herkesin önceden bilgilendirilmesi, tanıtım ve eğitim çalışmalarıyla ikna edilmesi gerekir.

Şahin’e göre (2006) Okul müdürleri, OGYE’lerin oluşturulması ve işletilmesine gereken önemi vermeli; OGYE’ler demokratik ve katılımcı bir şekilde gönüllü kişilerden seçilmeli; OGYE’de kararlar demokratik çoğunlukla alınmalı ve ilgili tüm kişi ve gruplara iletilerek uygulanması sağlanmalı; uygulama denetlenmeli ve değerlendirilmelidir. Bunun için okul müdürü OGYE toplantılarına düzenli olarak katılmalı, çalışmaları izlemeli, ekibi güdülemeli ve ekibin çalışmasını değerlendirerek ödüllendirmelidir. Şahin’in (2006) OGYE ile ilgili önerilerinden bazıları ise şu şekildedir;

-Okul gelişim planı yapmak için, okulun tüm bilgileri, süreçle ilişkisi olan herkese açık olmalıdır. Hazırlanan planlar, okulun durumuna uygun, gerçekleştirilebilir planlar olmalıdır. Bunun için planlama konusunda yönetici ve öğretmenler eğitilmelidir. Beğenilme, takdir edilme her birey için önemlidir. Çalışan her birey çabasının, başarısının görülmesini, değerlendirilmesini ve takdir edilmesini ister. Bu ne kadar nesnel ve adil olursa bireyi de o kadar çok güdüler. Bunun için müdürler, nesnel ölçütlerle başarılı öğretmenleri ödüllendirmeli ve ödülü bir toplantıyla, ödül alan kişiyi onurlandıracak şekilde vermelidir. Okul müdürleri kararları tek başlarına almaktan vazgeçerek, öğretmenlerin okulun yönetilmesinde söz sahibi olmaları için yetki ve sorumluluklarını paylaşmalıdır.

Araştırmaların 2006 ve 2010 tarihlerinde yapılması, aradan geçen sürede bulguların olumlu yöne evrildiği konusunda önemli bir değişikliğin olabileceğini düşündürmüyor. Alanda görev yapan bir eğitimci ve görev yaptığı okullarda OGYE ve stratejik planlama ekibinde(!) gönüllü görev alan biri olarak, bu bulguların tümünün, ilköğretim okullarının gerçekleri olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Toplam kalite yönetimi, OGYE, Stratejik planlama gibi uygulamalar, neoliberal yönetişim uygulamalarının birer unsuru olması hasebiyle, demokratik okul uygulamalarına katkı yapması mümkün olmayan uygulamalar olduğu gibi; kendi mantalitesi, ölçütleri ve kuralları içinde de “başarısız” olmuş, uygulamalardır. Eğitim sistemini ve okulu, neoliberal çağrışımlar yapsa da, “verimli” hale getirmek istiyorsak; okuldaki yönetim süreçlerini demokratikleştirmek ve okulu, bütün okul toplumunun (Yöneticiler, öğretmenler, diğer çalışanlar, veliler ve öğrenciler) katılımına açmak gerekiyor.

Kaynaklar

Balkar, B.(2010). Okul Gelişim Planı ve Etkililiğinin Sağlanması Hakkında Öğretmen Görüşleri. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2010 14 (2): 1-17

http://mevzuat.meb.gov.tr/html/ilkogrkuryon_1%5Cilkogrkuryon_2.html

Şahin, İdris.(2007). İlköğretim Müfredat Laboratuvar Okullarında Yönetim Süreci. Ege Eğitim Dergisi 2006 (7) 2: 1–25